ZAMAN DARALDI!
Zaman daraldı, gün akşam olmada!
Gül dalında, koklayanı var mı?
Yürürdü dalgalar halinde bir şehir!
O dalgalarla esecek rüzgâr yok mu?
Âdem, kâinatın soy ağacı
Kâinat,
Bir ağaç gibi!
Âdem,
Kâinatın soy ağacı…
Saflar, bir defa bozulmaya dursun!
Fitne fesatla, çözülmeyi görsün!
Ağlasın gül kokulu karanfiller…
Yürüsün Ebreheler, sersefiller!
Gaflet batağına, çeken ayaklar
Değişmeyen, nakaratlar, uyaklar
Akçeli işlere düştü sanatkar
Kanatları kırıldı...
Zevki sefaya düştü kanaatkar
Hamiyeti kırıldı...
Mahir ellermiş, nakış nakış işler
İşler zebuna düştü ne günahkar
AŞIĞIM…
Aşığım tarihin kutlu yoluna
Hafızamın yüklü sandığı mazim
Lokman nasihati anlat oğluna
Atiye adil nesil olsun hanem
Türkiye’m, ruhumun bütün ezberi…
BAŞBAĞLAR'A AĞIT
Başbağlar, başbağlar!
Kem gözden sakınır, başbağlar!
Acıyı içine gömer,
Kem sözden yakınır Başbağlar!
Munzur yaman bir ok gibi
Bayram, rahmeti artırır
Yarab, katından ne büyük hediye
Küskünleri bir araya getirir
Yüreklerde bir coşku, bayram diye
İçinden kini, nefreti götürür
Besmelesiz hayat şer olur
Yetmiş iki millete bir gözle baktım
Besmelesiz hayat şer olur dedim
İman dolu kıvılcımı sözle yaktım
İtikatsiz hayat zor olur dedim
Kıyama kalkar
And içer;
Belki kıyamete kadar,
Hasret biçer.
Koparsa kıyameti,
Çarpar Göğsümde Tekbir!
Elimde tesbih,
Taneler asılı bir ince ipliğe!
Gözleri menevşeli
Dil, kalbe kelepçeli!
Dudaklar, akkanatlı!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!