Bedrettin Keleştemur Şiirleri - Şair Bed ...

Bedrettin Keleştemur

Dağları omuz omuza vermişler. Yürekli birer bahadırlar gibi. Taşlar, aşılmaz bir kale duvarı! Metanet omuzlamış sanırsınız. Sert iklimin sert kaburgası sanki! Fırat, bu dağlara inat bir küheylan! Zincirlerini kıran yağız attır. Asırların nağmesi üzerinde. Şairlerin dilinde bir sevdadır. Toprağa candır, âşıklara yaren! Velhasıl, ‘efsane nehir’ Fırat’sın. Seninle yolculuk etmek o kadar güzel ki. Asırlara rağbetin, heybetin var. Suyla gelen medeniyet derim adına! “Kur, Aras bende doğar” Bilirim, Hazar’a bir su kadar yakınlığını Bingöl, Kars yaylasından selamım gider, Azerbaycan’a! Bir şah damarı kadar yakınım sana Hazar! Bir atlıdır, Fırat! Dağlar aşmada kanatlanır. Bir kanadına, huyu güzel Murat derler. Aladağlardan süzülür, nice yollardan gelirsin. Öte kanadın, Karasu’dur. Derin vadilerde öykülerin vardır. O vadiler, ecdadın geçtiği yollardır. Bir kan damarı gibidir. O damarlar, uzar gider, Anadolu’nun içlerine! Dağlar, eğilmiş selam durmuş giden akıncıya! Bir kılavuz gibi yol gösterir, akan nehirler Can içre, gönül içre giden yolcuya! Senin de kolların var, Ey soylu nehir! Murat, Karasu, Tohma, Peri, Çaltı ve Munzur! Kollarınla büyür, kollarınla kucaklarsın bir koca coğrafyayı! Işık sende raks eder! Rüzgâr, seninle fısıldaşır! Dağ seninle dizginleşir! Güneş, cemalin seninle seyreder! Yakamozlar oynaşır. Bir içli, bir asil, toprağa ad olmuş, şad olmuş bir yolcusun. Şair ne diyor, “Murat gelir, Fırat olur Fırat kişner kırat olur Bağdat’a varır Şad olur Bu ad bir Şehsuvar ister Önünde taş duvar ister” Taş duvarlar örülür, Fırat’ın önüne! Sular, yedi renk olur ışığın raksıyla! Büyür Fırat’ın azameti; “yedi küpeli gelin” derler adına! Fırat, biz seni sevdik. Senin için ‘hazinesin’ dedik. Gıptayla baktık yüzüne. Korktuk, sana değecek nazarlardan! Korktuk, bu millete musallat olabilecek ezalardan! Şiirimizde, Mazin kadar zindesin dedik Gezdiniz mi Anadolu’yu. Bir sülün gibi uzanan Fırat’ın boylarını. O zaman daha içten okursunuz, Türk’ün tarihini! Tarihe ad olan efsaneleri, manileri, hoyratları… Birlikte dinlersiniz, her biri yanık türküleri! Dalgalar, binbir homurtuyla kıyılarına vurur. Işıkların ürpertisini seyrederim! İçimdeki alevler aksediyor sanki o dalgalara! Derler ki uzaydan, Fırat’ın ipince bir yay gibi Damar damar gerilişi vardır. Malazgirt burada doğmuş, Tarih burada sahibini bulmuş, Bütün öfkeler burada sağılmış, Burada Alpler, erenler Anadolu’nun içlerine dağılmış. Fırat, Anadolu’dur. Şefkatin damlayan gözyaşlarıdır. Fırat’ta, kana kana içtim zamanı. Fırat’ta dinledim, binbir cennet masalını! Fırat’ta sevdim hoyratı, maniyi, ninniyi! Fırat’ta tanırsınız, şairin ruh güzelliğini, Şiirin ilham gücünü! Fırat’ta başlar, sadakat yolculuğum…

Devamını Oku
Bedrettin Keleştemur

Günahkâr ellerimiz
Beş vakit dualarımızla niyazdayız!
Hakk’a açılmış günahkâr ellerimiz,
Çaresizliğin çığlığında yakarıyoruz;
İfrat ile tefrik arasında dönmekten koru! ..
Dua ve yakarış, -Hakk’a icabet;

Devamını Oku
Bedrettin Keleştemur

Konak yolu gönüllere açılır
Huzura esenliklere açılır
Ferruh'a ilham kaynağıdır Konak
Ruhun ışığı güvene açılır

Konağı kendine yar edeceksin

Devamını Oku
Bedrettin Keleştemur

Boğum boğum kıvrılan dağlar omuz omuza
Ağrı’dan Toroslara taştan set oluşturmuş
Diz çökmüş eteğinde su gibi akan zaman
Malazgirt Ovasında tarihi buluşturmuş

Fırat Nil’in kardeşi, Tunaysa yay kirişi

Devamını Oku
Bedrettin Keleştemur

Adım Manas’tır, Yakup Han oğluyum
Kin tutmaz dilim, birliğe çağrıyım
İlime, töreme aşkla bağlıyım
Bize nefes verenlerin bağrıyım

Söz, yürekten çıkarsa ışık olur

Devamını Oku
Bedrettin Keleştemur

MESNEVİ’DEN OKUR, NEYDEN ÇALARIZ!
“Taht şehri, baht şehri, gönül şehrine
Akan nehir içinde Karakoçan! ..
Gökte yıldız, ışık seli mihrine,
O mihre sancaktır, kucak açan! ..
Bu yurtta, Mevlana sorula dursun! ..

Devamını Oku
Bedrettin Keleştemur

MÜNİR ÖZKUL'UN AZİZ HATIRASINA
(Akrostiş Şiir)
Memleketim, özümden süzülen ses
Ülkemin insanını canım kadar
Nefret damarlarını yırta yırta...
İmanın bir cüzü bilerek sevmek

Devamını Oku
Bedrettin Keleştemur

Poyraza kaldı, ömrümün günleri
Savruldu zamanın bütün külleri

Devamını Oku
Bedrettin Keleştemur


Salih amele, ölüm sefa gelir
Gül endam, adil yüze vefa gelir
Dünya maksat değil, davası fani;
Gam çekmeyene ecel fena gelir

Devamını Oku
Bedrettin Keleştemur

ŞİİR KAVRAMI ÜZERİNE…
Bedrettin KELEŞTİMUR
Şiir sözlükte; “Seslerin, ritimlerin, ahenklerin kaynaşmasıyla hisleri, intibaları, heyecanları güçlü bir şekilde anlatma şekil ve sanatı; bu yolla meydana getirilmiş edebi eser.”
Prof. Dr. Sadık Kemal Tural Beyefendi şiir hakkında şu görüşlere yer verirler; “Şiir, bir bilgi türü, bir değerlendirme dünyası, bir anlaşma niyetli çığlık, üst dil aracılığıyla ulaşılan bir özel bilgiyi, ahenkli bir biçimde paylaşma ihtiyacının sonucu olan söz bütünlüğüdür.”
Yahya Kemal Beyatlı ise şiiri, “Kalpte geçen bir hadisenin lisan halinde tecelli edişidir; hissin birden bire lisan oluşu ve lisan halinde kalışıdır”
Rahmetli Beyatlı, “şiir dilin özüdür, kokusudur, lezzetidir, musiki kabiliyetidir yahut bunlardan doğan hususi bir şekildir” der.

Devamını Oku