BOŞUNA DEMEMİŞLER
Boşuna Sarıkamış dememişler!
Adına, ruhumu teslim etmişim…
Düşmanın kurşununu yememişler!
Yorganı, beyaz atlastan seçmişim…
BU GARİP SENİ ÖZLER
İslâm, ‘garip doğdu’
Asrın garibiyiz, Ya Resulallah! .
Çağın idrakine; dağlar ile
Taşlar ile kâinatın zikriyle;
‘Anlatıyorsun İslâm’ı’ Ya Resulallah
BU GÖÇ YAMAN GÖÇ
“Servet Kabaklıya ithaf”
Bu göç yaman göç, içinde çığlığı
Çağlayanım gitti, “Servet”im gitti
Harput-Göllübağ’da, dal yere düştü
Ağlayanım gitti, hasretim gitti
BUGÜN AREFEDİR
Gök mavisi kadar derindir sevdam
Haki toprak serinliğinde bayram...
Arefe sanki sırattır bugünden
Uçsuz bir ova yeşilinde bayram...
BU ŞEHRİN NESİYİM
Ben bu şehrin nesiyim?
Gecesi, gündüzü, kahrı, divanesiyim
Hecesi, nicesi, dert yüklü hanesiyim
BÜTÜN ÇIĞLIKLARIN YURDUYUM
Ben hakir,
Ben kimsesiz,
Bütün çığlıkların yurduyum!
Ben sabi,
ÇARPAR GÖĞSÜMDE TEKBİR
Elimde tesbih,
Taneler asılı bir ince ipliğe!
Gözleri menevşeli
Dil, kalbe kelepçeli!
ÇEÇEN DESTANI
Kalbinde ızdırabın mabedi var
Korku ve endişenin nedeni var
Bakmayın vizyona, içinde kırıkları
İki büklüm kesilmiş, bedeni var...
ÇEKİRDEK VARLIĞIN HÜLASASI
Kâinat bir ağaç gibi
Âdem, kâinatın soy ağacı
Ağaç bir çekirdek gibi
Çekirdek, varlığın hülasası
CEMREDEN NEVRUZ’A
Önce kapınıza üç defa vurulur…
Maveradan bir hoş seda duyulur…
Hava, Su, Toprak latif bir lisanla;
Gündönümünde hal hatır sorulur…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!