Bedir Kuş Şiirleri - Şair Bedir Kuş

17 Agustos

İkibine bir kala,
Ağustos’un on yedisi,
Ve gece üç.
Anlatmak mı?

Soysuzun soyu sorulmaz, evet o bir hain,
Beyinleri efsunlayan kudurmuş bir kahin,
Salya-sümük ve de göz yaşıdır sermayesi,
Vatana ihanettir yoktur başka gayesi.

Tarihte bulunmaz böylesine bir alçaklık,

Eğer suyun bilseydiniz kıymetini
Billah, zayi etmezdiniz zerresini.
Hayat verir bütünüyle dağa taşa
Yaşamın kaynağı olur kurda-kuşa.

Ve kuraklıktan çatlamış toprak ana

Sevmek ve sevilmek,
kanatları takılmıştır aşka.
Uzay boşluğu kadar engin,
koca ummanlar gibi derin.
Ve onsekizbin alemin
gizeminde gizlidir aşk.

Zindandan hiç bir farkı yoktur bu dünyanın,
Kadri kıymeti bilinmez masum insanın,
Hesabı sorulamıyor akıtılan kanın
Masumlar, aynı kaderi yaşıyor sanki.

Kurtlar sofrasında hep kuzular yer alır,

Geliniz ey evladı Kürdistan! Bizi bekler Nebi.
Hak yoluna davet eder, bu dinin Yüce sahibi.
İslam’dan gayrı yollar, helak olmanın müsebbibi
Tefrikaya düşmeyin Selahattin Eyyûbî nesli.

Evlad-ı İbrahim dinsizlere hiç açamaz kucak,

Dünyevi makam uğruna, kula kul olunuz emi.
Kıbleniz de koltuklar olsun; yoksa yüzmez bu gemi
Paracıklar ilahınız olunca kim tutar sizi
Huriler yoksa hayatınızda kaldırmaz matemi.

Onurunuz yerlerde sürünür atarsınız hava,

SEÇİME BEŞ KALA
Yapmayın hırsızı, arsızı, namussuzu mebus,
N’olur yaşatmayın bu nezih millete kâbus,
Mazallah hüsrandır sonumuz, otururuz suspus
Yazıktır hepimize, hem de Devlet-i Aliye’ye.

Düşünün; dün ne idik, bugün ise ne olduk?
Kendimiz ettik, evet yine kendimiz bulduk.
Hayalimizde hiç olmayanlar gerçeğe döndü,
Ki, uğruna can verdiğimiz nurumuz söndü.
Makam, mevki ve servet kör etti gözümüzü,
İkbal için sattık sevdamızı, özümüzü.

Ömrünü davasına adayan Yiğit Mücahid,
Yaptın vazifeni şahidiz, melekler de şahid,
Hak namına hiç susmadın, ettiler seni şehid,
Fir’avn zindanlarında nur saçtınız yeryüzüne.

Semadaki gibi ışıl ışıl parlayan yıldız,