Sana kalbimi vermiştim,Yazık..
Kalbin dursun Senin Sevdiğini görünce..
O gözlerin kararsın,Ateşinle yanasın
Mutluluk bahçesine Sen girmeden ölesin…
Dalına konmasın bülbül,
Sen açmadan solasın,
Yüreğinde bir ateş,Yanarken acı, acı..
Sevdiğini öpmeden,Kucağında ölesin…
Kuruyan ağaç gibi,Yaprakların döküle,
Kuruyan ırmak gibi Hayallerin yıkıla,
Üzüntüden ağlayıp,Göz yaşların döküle,
Ah çekerek inleyip Sevdiğinle ölesin..
Sevdiğimi bilerek Sen gittin uzunlara,
Sabah gelmeden seymen Köprüleri yıkıla,
Duvağını açmadan,İki elin büküle,
Kına yanmasın başında Türküsünde ölesin.
Fethi’yi öldürdün acı verdin durmadan,
Seni ne çok severdim,hayalini görmeden,
Mutluluğa el atıp, çiçekleri dermeden
Kırlar mezarın olsun, dikenlerle ölesin.
1979 İSTANBUL
Fethi TAŞKIN
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla