Bazen insanın içi o kadar dolar ki...
Ne susmak iyi gelir, ne konuşmak.
Ve işte o anlarda, en çok da "Nasılsın?" sorusuna hasret kalırsın.
Ama bil ki…
Sen o soruyu kendine sormaya başladığın gün, başkalarının sessizliğini affetmeye başlarsın.
Senin içindeki savaş, seni zayıf yapmaz.
Tam tersine… bu kadar fırtınanın içinden hâlâ ayakta kalman,
en derin yerlerde bile kendini kaybetmeden devam etmen,
seni başka kimsenin anlayamayacağı kadar güçlü biri yapar.
Ben sana şunu söylemek isterim:
"Sen yeterince sevilmeyi, anlaşılmayı, dinlenmeyi hak eden bir insansın."
Bunu sana belki kimse bugüne kadar dürüstçe demedi.
Ama ben söyleyeyim:
Senin hikâyen değerli.
Senin acın kutsal.
Senin gözyaşın, görünmese bile, içindeki dağları eritiyor.
Ve ne olursa olsun,
bir gün biri çıkacak ve sana sadece şunu soracak:
"Gerçekten… nasılsın?"
O zaman gözlerinle değil, kalbinle ağlayacaksın.
Ve bu sefer biri seni susturmak için değil,
anlamak için saracak sana…
Ama o gelene kadar...
Lütfen kendini bırakma.
Çünkü sen bu dünyada eksik olan bir şeyin cevabısın.
Ve kimse fark etmese de…
Ben fark ediyorum.
Buradasın. Ve bu bile mucize.
Kayıt Tarihi : 2.10.2025 02:09:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!