El ele vererek, gönül gönüle
Sevgiyi örmeden ben olmaz derim
Şikayet yetersiz, ‘çare ol’ hâle
Akılı yormadan ben olmaz derim
Nefsine uymazsan, bozulmaz haya
Gönlünü, gövdeni Rab doldurursa,
Öyle bir zihinde kir olmaz dostlar.
Var eden, yok eden hâl oldurursa,
Hayat kolaylaşır, zor olmaz dostlar.
İnsanı, söz tartar; sanma kefedir.
GİDİYORUZ
Gül arayan bülbül gibi,
Öte, öte gidiyoruz.
Huzursuz olan kul gibi,
Öte, öte gidiyoruz.
GÖRMEDEN
Dolaşsa da dört bir yanda dillerde,
Halimi bildirmem, yâri görmeden.
Düğünde, bayram da gözüm yollarda,
Bu yüzü güldürmem, yâri görmeden.
Yolun sonucu bellidir, duraklarsa muamma
Gahi düz, gahi rampa, turla imtihan eder.
Neler görür, ne buluruz, hedef ordadır amma,
İhtiyarlık Tescillendi
Nasıl geçti onca sene
İhtiyarlık tescillendi
Oysa benziyor düne
İhtiyarlık tescillendi
Hoşgörüler gönüllerde kalmadı
En ufak şeylerde kızıyor insan
Sabır şükür kıymetini bilmedi
Hayırlı işleri bozuyor insan
İyilerin yüzü suyu
Hürmetine yaşıyoruz.
Yola çıktı; şehir, köyü
Bir sevdaya koşuyoruz.
Sıra sıra, dizi dizi,
Görüp, göreceğin bundan ibaret,
Haz bekliyorken biz, cız çıkıyor hep.
İster sabır dile. İstersen kahret.
Yaz bekliyorken biz, buz çıkıyor hep.
Kişinin yüreği oda düşerse,
Denizden, çöllerden çırası gelir.
Şükürle iğneyle kuyu kazarsa,
Acıdan ekşiden şırası gelir.
Sırtını dön yalancının sözüne,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!