Uyanırsın sabah saat beşte
Tatlı bir telaş, heyecan içinde
Özenle düzeltilir yataklar
Askerken zordur bayram sabahı
İtiş, kakış girilir duşlara
Meramın sormaksa ahvalimi
Gel de gör şu halimi
Gönlüme olmaksa çare
Bak gör feleğin bana ettiğini
Tatmadım ki hane sıcağını
Çakmak, çakmak gözlerinde bozkır tüter
Çam yarması gövdesi kekik kokar
Hiç mağrurlanmaz, selam verir, el etek öper
Sevdalıdır, tatlı dili gönüller fetheder
Öyle bir yiğit ki gerektiğinde bilekler büker.
Bende bu dünyaya geldim geleli
Türlü çilelere hep duçar oldum
İnsan denen kalabalığa gireli
Yokluğun yüzünden hep naçar oldum
Gençliğimi uğrattım ben bir afata
Haşa putlara secde yaparlar
Şaşırıp da yönünden sapanlar
Beyhude çabalarla, icazet umanlar
Çabalar doğruyu bulana kadar
Kadir Mevla'm adaletin buysa
Bir selam geldi dost elinden
Bilmem ki gardaş ne yapmalı...
Canım yangın şu yarin dilinden
Bilmem ki gardaş ne yapmalı
Örgülü siyah saçından, bir tel alıp..,
Gözlerine bakıyorum, ısrarla..
Sana giden yolu tarif ederler mi diye
Denk gelmemeye çalışıyor, bakışların
Titreyerek, ürkerek..
Biraz da utanarak..
Yeşil Çubuk’u,
Oksijen deposu Kızılcahamam'ı,
Sağlık sunan Haymana's'ı,
Adı marka olan Kalecik’i,
Görülmeye değer örnek Beypazarı ile,
Bozkırda bir Başkent, Ankara
Herkesin Hanım ablasıydın sen,
Sular seller olur akardı, sohbetin
Ellerinle açtığın baklavalarına,
Tatlı dilinle dökerdin şerbetin,
Hanım Annem!
Anamın, Babamın benim doğduğum köy Çandır.
Doğumdan gayrı izi olmayan dal kol atamadığım köy,
Ekmek peşine çıkılan mesafesi yakın, kendi uzak köy,
Eee çalış çabala sonuçta doydu obur mideler,
Büyüdü genişledi aile; damatlar, gelinler..,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!