Düşünürken çok daha uzakları ve seni
Düşüncelerin darmadağın olduğu şu an
Tutamadığım sevdamı ararken, gözlerinde
Süzülüyor gamzenin çukuruna, bir bir
Gözyaşlarım,
Saçlar sarı, gözler ela, yumurcak
Günler geçiyor sensiz, benim halim ne olacak
Senin aşkından bu başa bir hal gelecek
Sen varsan, ölüm bana düğün gelecek,
Her sabah yolunu keserim
Halaylarla, dualarla,
Kınalı ellerinizle,
Uğurlarken;
Bu Vatanın
Dağlarına,
Tepelerine,
Dünün miniği benim kızım
İşte oda Anne oldu
Bir prensesin Annesi
Sude'nin Annesi Güler...
Yumuk, yumuk gözlerinle
Boş işlerde çalıştım oldum avare
Bozulmuş bağlar gibi yandım har oldum
Eğmedim başımı sonunda oldum bir biçare
Ağladı gözlerim ahuzar oldum
Yarimin mis kokusuna doyamadım
Angut kuşu ayrılınca eşinden
İbret alın süleymanın kuşundan
Sarp kayalar kızıl toprak döşünden
Tek başına yuva yapmaz yok deyin
(Bayram Ünalan-Aralık 2007)
Onbeşinden, onaltısına atarken adımlarını,
Acelesi vardı, Bir an önce geçsin istiyordu
Günler, aylar, yıllar..
Sıkılmıştı çocukluktan, çünkü..
Bıyıkları daha kara çıkacak,
Ona değişik şekiller verecekti..
Zaten;
Tutmuyor dizlerin,
Hiç kalmadı, ağzında dişin,
Ağardı bak, üzüm karası saçların,
Gözlerinin feri ise söndü, sönecek,
Hadi kalk gidelim,
Sana gitme düşüncesi sarınca bedenimi
İlk seferki kadar heyecanlanıyorum, titriyorum.
Düşüncelerimde kısalıyor sana olan mesafe,
Seyrüseferim, aşinayım sana çıkan yollarda.
El ele çıkılan hayat denen bu uzun ince yolda,
Gözleri kara,
Kısa kesilmiş saçları,
Rengi farklı
Kırmızıya benziyordu
Veya kızıl.
Farklıydı,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!