Önce hülyalarımı, sonra rüyalarımı doldurdun
Önce sevgini, sonra da aşk ateşini doldurdun
Aşk mengenesiyle, saçımı sakalımı yoldurdun
Nazla ömrümü bitirip, beti benzimi soldurdun
02.07.2001-15:30
Hava su toprak ateş şart beşere
Haktır dört kitap itikadımıza göre
Helal kılındı dört annemiz Nebi’ye
Önemlidir dört halife İslamiyet’te
01.05.2004-09.05
Her ne zaman ayrıldımsa siz dostlarımdan
Sudan çıkmış balık hissine kapılırım neden
Çeker beni var gücüyle görülmez bir kuvvet
Elbette, vardır mutlaka bunda da bir hikmet
Kovulsam da yüz bin kere dostlar kapısından
Düne kadar, dağlarda ceylan avcı misaliydik
Sen kaçmaktan ben kovalamaktan yorulduk
Ancak göz göze gelince birbirimize vurulduk
Vuslat gerçekleşince ancak o vakit durulduk
22.05.2003-13.22
Gökkuşağıyla süslemiş, gelinliğini
Yeşil gözleriyle büyületmiş kendini
Herkesi öyle çok sevdirmiş ki kendini
Dillerde, türkü bile yaptırmış kendini
Çobanken ben de çok severdim onu
Bu sabah bir ay’a baktım, bir de güneşe
Bayram sabahı gibi dopdolu içimde neşe
Bu saatte bile ay hâlâ öpmekteydi şemse
Bu sabah tüm cisimlerde de var pür neşe
10.01.2004-08.10
Ata binmiş gelin, indirilir mi
Sevenler kalbten sildirilir mi
Acı haber hemen bildirilir mi
Akan gözyaşı tez dindirilir mi
Turna vurulur, kanadı kırılır mı
Bu gece, yine seni rüyada gördüm
O ipeksi saçlarını ellerimle ördüm
Seni başkasından daha çok sevdim
Sevincimden sanki göklere değdim
İpek saçlarını, sazıma tel yapayım
Dertlerimden, dertlerine hiç eğilemedim bir tanem
Çilemden, derdin nedir diye soramadım bir tanem
Bir gün olsun gönlünce eğlendiremedim bir tanem
Seni mesut edemedim, ne olur, beni afet bir tanem
B. TUNCA/07.05.2001-15.50
Sendeki, o bir çift çakır göz
Yaptı yüreğime sönmez köz
Nerede kaldı o verdiğin söz
Gel de sen, şimdi bu işi çöz
B. TUNCA/25.10.2000-16.37
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!