beslediğimiz kuruntular
yıllarımızı aldı ve götürdü
bir devrime ihtiyacımız vardı
peşinden sürüklenebileceğimiz
ya da koşabileceğimiz
bitesiye içimizdeki ruhsuzluk
filmler biter
aişklar da
dokunuşlar bir anı
kalır
kendi karanlığımızda
birikmiş tüm acıların
göndermek istemiyorum
ne kadar ilgilisin bilmem
yığılmış mektupların
kaldır at eski defterleri
sadece bir yürekten oluşur
iki kalbe aynı anda doluşur
aşk dediğin yakıcı ateş
çıkarsız gönüllerde buluşur
Bir bulut kümesi
Ardında gizlenirim
En küçük bir infialde
Yumuşaklığına
Sığınabilmek için
boğaz da bir balık
yesek mi? acaba
aptal mı? bön mü? alık
desek mi? acaba
bu ne bolluk
ele verir talkımını
kendi yutar üzüm bağını
aşk ta sefa olmaz
ister aldan,ister aldanma
bırak fırtına girsin aramıza
nedir ki? seni ürküten
alıp götürmesi mi? yanında
koynundaki kıskançlığı
bırak yağmurları kendi haline
bütün dünya başına yıkılmış
bir başına
bir başı ağrıyan
dindirmeye fırsatı yoktu
üzerine yağanları
birde ben yaşasam
savunduğum aşkı
birde ben öğrensem
sevilmeyi doyasıya
çıksam kaf dağına
hiç inmesem
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!