Hoyratlar dadanmış yurdun gülüne
Prangalar vurmuşlar halkın diline
Emanetin düşmüş hain eline
Uyan Atatürk bak yurdun haline
Emeklerin heba oldu gidiyor
Mazlum Filistin Halkını toprağından sürdüler,
Emperyalist oyunlarla İsrail’i kurdular.
Kuşattılar Filistin’i, dört bir yandan sardılar,
Çoluk çocuk demediler, ne var ise kırdılar.
Türkiye’ye dost görünüp sırtından vuracaksın,
Sevdiğini saramadan,
Mutlu günler göremeden,
Daha meyve veremeden,
Verdi üç fidan canını.
Hiçbir çıkarları yoktu.
Ağası dese almaz nefesini,
Avane doldurdu aç kesesini.
Kestiler Denktaş’ın o gür sesini,
İşbirlikçi medya kör, sağır, dilsiz.
Devlet temelini hergün oydular,
Kendi içine düştükleri açmazdan
Çıkış için uğraşırlar yıllarca.
Onların felsefesidir,
Sık boğazını, al lokmasını,
Kur kendi düzenini.
Çıkar kavgasıdır bu.
Dertlerim dert değil dertliyken vatan,
Tek derdim Türkiye, gittikçe batan.
Kimler yönetiyor bak memleketi?
Haraç mezat hergün her şeyi satan.
Öyle bir bağlıyım hayata, aşka,
Çıkar kokar her yanları,
Aldatırlar insanları.
Atma yarışına döndü,
Bütün seçim meydanları.
Tüm verilen sözler yalan,
Çıkar hayatından ağayı, beyi,
Köpekler tutmasın her bir köşeyi.
Ey şeyini şey ettiğim it şeyi!
Kaç paraya teslim ettin ülkeyi? !
Kesmiş soluğumu beyler, ağalar
Altından saçları, deniz gözleri.
Türk’e yol gösterir bütün sözleri.
Başını kaldır da bir bak, ey rezil!
Her tarafta O’ nun, O’ nun izleri.
Ondokuz mayısta çıktı Samsun’a.
Kıbrıs’ta yaşanan vahşet Türklere ibret oldu,
Kan ağladı Anadolu, gözler yaş ile doldu.
Bin dokuz yüz altmış üçte başlayan bir soykırım,
Barış harekâtı ile yetmiş dörtte son buldu.
Barış var tam otuz yıldır, Kıbrıs Türkü hep mutlu,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!