Hani ki şu çağda
Şu elde şu tarih öncesi diyarda
Taşlanmadan ben bir arzu yazsam
Hilal kondursam tepesine ibriklerin
Düş suyu aksa gözünden
Düştüğû yerde sabaha kadar konuşsak
Dudağımızdan çıkmadı adı
Onca gözyaşıyla bile
Gözümüzden akmadı ahı
Dondu yüreğimiz taşlaştı
Hasret dolu katarlar geçtiler ûzerimizden
Taşlaştık incinmedik
Başladığımız yere döndük
Farklı zaman dilimlerinde aynı yere dönmek
Çok tuhaf dünü daha dün gibi
Seni daha dün gibi
Bir gün de ömür son gibi
Hiç yaşamamış
Kış çiçekleri gibi erken açarken
Dûştûn ne naif bir gülûştûn
sabahlara kadar tekrarladım adını
Bakmadım gözûnûn içine sevda kalırdı adı
Bazı şeylerin pazarlığı olmaz
Hayatta sevdadan da kar güdemezsin
Aşkımın karşılığını çatır çatır alırım
Vereceksin
Uyduruk yürekten bana denk kalp biçemezsin
Olmasın.
Gözünde yaş,yüreğinde cevaplar için bir telaş.
Tayınımız yorganımız olsun demedik
O da olmasın
Ama bırak evvela
Tasamız olmasın.
Sevilirsin küçük
Çünkü dünyan kendin gibi huzurlu
Sen kadar masum
Özenirsin küçük
Saçların kuşların yolları gibi düz
Güzelliğine..
Herkesin içindeki güzelliğine...
Haydi şerefe.
Adaletsiz dünya
Gözler sende
Yürek bende.
Bir gül uğruna
Bir çift hülyalı göz uğruna
Söz uğruna
Her sözûnün kenarında saf tutan gamzen uğruna
Leylam
Ömrüm az geldi




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!