Dar sokaklar
pencerelerle dolu
Her birinde
Kadın yüzleri
Düşürmüşler bakışlarını
Komşularının
Bu sabah aynamda
Seni
Gördüm
Benim yerime
Ben.... Sen....
Yoksa sen mi? Ben...
Elimden tutup beni gezdirirken
Hissetmiştim ilk,
Kimse bana zarar veremezdi
Yanımda o varken.
Her çocuk gibi oyunlar oynuyor,
Oyuncak için ağlıyor
Işığın tanrıdandır biliyorum
Rüyalarıma bile yansıyan...
Mutluluk ülkesi varsa gerçekten
Annen olarak sana hediyemdir
Kraliçesi sensin oraların yavrum...
Gökyüzü
Bu kadar güzelse
Nerede biter
Hayatlar?
Peki bizleri
Koruyan ne?
Kurutulmuş güllerin
halindeyim...
Onların kokusu içinde
bir yerdeyim....
Çıkmaz sokakların
gerçekten çıkılamadığının
Bir batıl inançsın bende
İnansam bir türlü
İnanmasam sen yoksun...
Kuyuya taş atan bir delisin
Uysam bir türlü
Uymasam yoksun
Bir saat kadranının üzerindeki geçişler gibi
Akrep ve yelkovanın geçişleri...
Bir de kalbimin üzerindeki geçişler var.
Ayak izlerin...
Bir saatin sessizliği kırıp atışı gibi
Kalbimin kırıkları
Kalbimi masallara
saçlarımı
kuyruklu yıldızlara
bağlamıştım...
gözlerimi ay ışığının
tozları bürümüştü
En sevdiğim şeyleri düşündüm dün,
Yağmur kaplı sokaklara bakıp bakıp
Rüzgar geldi önce aklıma
Ve onun peşine takılıp gelen çiçeklerin kokuları
Eski halim olsaydı
Senin kokunu da getirmiştir diye karşılardım onu
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!