Kalpten kalbe bir akış,
Fazla söze gerek yok.
Anlık bir bakış.
Akıl almıyor bu nasıl iş,
Efendinden ötürü,bil!
Sana olan bu yöneliş...
Ey gözü yaşlı gönlü yaralı
Kalbi kırıkların kimsesizlerin sahibi
Ey en hakiki dost gerçek sırdaş
Çaresizlerin çaresi hastaların şifası
Ey sonsuz hikmet güç ve kudrete malik
Zerreden arşa her şeye kadir Allah
Yükseklere kar yağar, enginlere ne!
Başı dumanlı olur dağların, alçaklara ne!
Yaylalardan seslenir kutlu sevdalar.
Şehirde, meydanda,kalabalıklara ne!
Bilmez gam çekmeyen dert kıymetini,
Nadana,bizara,ruhuna düşman olana ne!
Söz, yazı, kalem kitap okumak niçin?
Niçin bu yer, bu gök bu dünya niçin?
Hayat nedir? Ölüm ne? Sevmek niye?
Gaye bir ve tek varmak en iyiye, en güzele...
Bitti söz, tükendi heves, kalmadı akıl bende;
Hal de de birşey yok, öyle ise yaşamak niye?
Ne kadar yalnızım ve ne kadar da uzak.
Her adımda kurulmuş ayrı bir tuzak.
Yandık kara kışta zemheride,buz tuttuk orakta harmanda,
Güneşlerde üşüdük,kavrulduk ayazlarda.
Tek sermayemiz samimiyet sevgimizdi,
Seyyah olup gezdik şu alemde,ona da bir alıcı bulamadık.
Neler geldi baştan neler geçti,döküldü dişler ağardı sakallar.
Sel oldu aktı gözlerden yaşlar,ne bir mendil ne silen bulamadık.
Kelimeleri harfleri, yıtmak; aşmak istiyorum...!
Gerçek anlamda, manaya varmak istiyorum...!
Öyle saf, öyle temiz, nasılsız ve niçinsiz!
Geçipte kendiminde kendinden,
Bir kez, bir kez en ulaşılmaz derinlerden,
Allah deyip ölmek istiyorum...
Olmaz mıydı bu böyle,şu şöyle,o da öyle?
Olmaz olur mu, olurdu elbet.
Şayet kaderi yazan biz olsaydık...
Olsaydık,olabilseydik,anlayabilseydik eğer;
Rızaya teslimde en iyi rolü oynardık.
Bize biçilen hayat denen bu filmde...




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!