Neyim kimim ki ben; kime, ne vereyim?
Verin,verin siz bana da hakikate ereyim!
Daralıyor, sıkılıyor ruhum...
Bu dünyada ben ne arıyorum!
Geldim, gidiyorum; ben ne yapıyorum...
Aylar var ki bu soru hep beynimde
Bir giderim bir düşer,
Bu hal ne zamana kadar sürer...
Lutfun olmazsa İlahi!
Bu nefs beni mahveder...
İnsan sır, insan meçhul!
İnsan garip, insan çok acayip.
Neden,neyi hep arar durur?
Nedir bu ete kemiğe bürünen gizem?
Gitse ulaşamaz,yetişse dokunamaz.
Sonra yine mahzun yine kendine kızgın...
Bırakıp gitmeli buralardan
Yıldızlara ermeli...
O sonsuz güneşin ışığında
Kaybolup erimeli...
Ne boş söz, ne istek, ne de heves
Tek yol gösterdiği yoldan gitmek.
Yaşayan bir ölü gezer durur ortalıklarda.
Neye yaklaşsa ayrılan,neye dokunsa yanan.
Kör kuyularda,engin denizlerde boğulan.
Pişman,aldığı her nefesten bin pişman...
Kimselere,ne de kendine bir faydası olan.
Yokluğu varlığından efdal olan.
Gördüğüm her yüz,her şekil ve iz,
Duyduğum her ses, nida ve seda
Biliyorum Sen sin hepsindeki
Gizliden de açık, giz......
Hiçbir şey bilmesemde,
Haddimi bilenlerdenim.
Konuşmak bir zaruret,
Ben susmayı yeğlerim.
Anlıyorsan bu dilden
Aradığımı bulamadım senden başkasında,
Bakışında, sözünde, nefesinde....
Ayrıldım da ayrılamadım,
Senden başkasından...
Yakınında iken uzağım,
Uzağında iken de yanındayım...




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!