Nasıl bir yalnızlık türküsü çalıyor kulaklarımda
Herkes alkış derdine düşmüş şen şakrak masalarda
Bir ben varım içimde kendine küsmüş ağıt yakan
Bir de sensiz kalan ellerim kuytularda
Hatırlarım o an
Dudağımda busen, gözlerin gözlerimde,
Seni çok sevmeliyim
Çokça sarılmalı, çokça sana bakmalıyım
Yüzündeki her bir noktayı kalbime çizmeliyim
Her bir zerreni…
Sakallarındaki beyazların sayısını bilmeliyim
Tek tek dokunmalyım
Duymamışsın!
Kulakların sağır, gözlerin körse bana
Dediklerim sade bir yalan gibi geçmiş
Hislerimin yansıması sende yer bulmamış
Yalnızlığa mahkum, gözlerine tutsak
Bu aşkta sürüklenirken ben
Sarı papatyam benim
Mor menekşelerini de aldın mı yanına
Sessizliğin uçurumunda kıyısına vurdun mu dalgaların
Sakinleştin mi biraz daha?
İçin soğudu mu hiçliğin içindeki sahteliğe?
Şimdi uyanma vakti sarı papatyam
Roller dağıtıldı, yollar çizildi
Hayatının başrolü sensin artık
Sahneden indiğinde
Karanlık içinde mi kalmak…
Alkış tufanına mı tutulmak…
Seçim senin!
Haksızlık etme kendine,
Aynada gördüğüne sırtını dönme!
Seni görebiliyorum.
Gözlerinden ruhuna…
Seni tanıyorum.
Baştan ayağa…
Bilinmezliklerde yitip gittiğim günleri getirdim aklıma.
Ne yapacağını bilememek, kaybolup gitmek ne zor şey…
Seni anlayan tek kişinin sana gelemeyeceğini bilmek de zor…
Onun yanında kalmaya çalışıp kendini yaşatmak da…
Bir ömürlük değildi ömrümüz ama bir ömür boyu yetecek sevda vardı içimizde…
Yürek yangınım, canparem, sevdiğim
Ömrümün en güzel armağanı
Kalbimde sahip olduğun sarayları bir bilsen…
Her köşesinde sen , her adımda sen…
Senden ötesi yok, senden başkası yok
Dağ da biz , taş da biz…
Sevmek vakit ayırmaktır azizim
Sevdiğine kendini adamaktır
Yürekli olmak lazım sevmek için
Her yiğidin harcına değil
Umudu tükenene ümit olup
Yol verip gitmek değil
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!