Sabah gün doğumlarında bir,
Bir de akşam gün dönümlerinde
Çok fazla değil; günde iki öğün
Öyle aranıyorum ki bugünlerde
Nedense hep kendimi buluyorum:
Güneşe yüzümü dönmüş halde
Bir su kenarında dinlenirken…
Önce gülüyorum bu hallerime
Fazlaca üzmeden ruh halimi
Zaman geçiriyorum kendimle
Suya yansıyan aksimle keyifle
Karşılıklı bakarken susuyorum
Akşam üstleri bariz yorgunluktan
Sabah afyonu patlamamışlıktan
Konuşulmuyor pek bu saatlerde…
Dalga sessiz, rüzgar hafif, ben de
Dinlerken dinleniveriyorum sihirle
Bir şekilde nasıl bilmiyorum her gün
Sanki kimse yokmuş gibi suskun!
Oysa yalnız değiliz ki etrafta milyonlar
Anlatamadan ne de çok konuşuyor
Asıl anlatmak istediklerini ise susuyorlar
Tükürmek istediklerini yutkunurken
En çok şişmiş egolarından bahsederken
Nasıl da konuşamıyor yazık, insanlar…
Herkesin önce kendisi sonra da değerleri;
Ağzı sıkı kapalı, iki eliyle: “Sus!” diyor
Küçülmek korkusundan mı hep bunlar
Hiç büyüyememiş ve gelişememişken
Olduğundan daha küçük görünemezsin ki!
Fizik kurallarına aykırı bu matematik
O yüzden de hep hesapları şaşırıyor
Büyüyememiş halde kekeleyip geveliyorlar…
Kendimi biraz ciddiyete davet ediyorum
Üzerine çok da gülüyorum bu cici hallerimin!
O zaman kendime hep diyorum ki:
Birazdan daha sev kendini, çoktan fazla gülümse,
Hatta kocaman bir kahkaha patlat
Anlatır ve anlarsan kendini rahatlayacaksın
Bir kuş gibi hür ve çok daha büyüyerek
İnanırsan buradan kanatlanıp; inandığına uçacaksın!
Yılmaz BEKTAŞ
Kpt Yılmaz BektaşKayıt Tarihi : 14.5.2023 11:25:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!