Az kendimiz
Kulağım çınlıyor kendi hoş sesimden
Nedir bu kendimle verdiğim resim
Yetmiyormuş gibi bir de kendimi çektiğim?
Sessizliğim içimde, kimsesiz bir başıma kalınca
Çok aradığımı bir yerlerde bulamadığımda
İşte orada başlıyorum içimdekiyle konuşmaya…
Deli diyebilir miyim kendime; Bu delilik midir?
Benimkisi aklın ne çokluğundan ne de yokluğundan
Daha ziyade başka gereksiz şeylerin çokluğundan
Mesela kulak kabartıyorum da etrafta ne çok konuşuyorlar
Bakıyorum da bazı insanlar ne de kolay yukarıdalar;
Ne çok benzemediğimizi görünce birbirimize hiç de istemeden
Ellerim ve tırnaklarımla tırmandığım dik duvarlarda
O zaman gerçekten anlıyorum
“Neden bu kadar nefret!”i;
Sonra kala kalıyorum oracıkta olamayınca gerçek beni
Düşünmeden edemiyorum, iyi ki de düşlüyorum!
Kendimizden köşe bucak kaçarken yalancı baharlara
Düşlerle; karanlıktan aydınlığa, mağaradan saraylara…
Beşikten başlayıp başka oyunlarla, aynı sonun eşiğine
Koşuyoruz kalbimiz elimizde soluk soluğa, duramadan…
Ben hariç! herkes olma yarışımda; düşüverince toprağa
Sormadan edemiyor insan haliyle ne gerek vardı bu akla!
Yılmaz BEKTAŞ
Kpt Yılmaz BektaşKayıt Tarihi : 13.5.2023 18:59:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!