Sevdası beni mecbur etti
İnsanını ben mi yarattım
Çocukluğum da bana yetti
Alaca’yı ben mi daralttım
Ne anam kaldı nede babam
Kırılıp darılmak, bahane değil
Türküm diyen kişi, acep Türk müsün
Sevmek ve sevilmek, hiç care değil
Çareyi atanlar, bölücümüsün
Çalınan her kapı, açılmış olsa
Yapılan doğrunun, bedeli vardır
Bir gün dönüp gelir, bedel ödersin
Sevdanın ve aşkın, tek yolu ardır
Göğsünde ateşi, yakıp ödersin
Almışsın sevdayı, yükün ağırmı
Karanlık heceleri,hayaline pes dedi
Gece rüyalarında,unutmazdı kes dedi
Geçmişe inanmadı,aşka sevda besledi
Sevenlerin gönlünde,en son olsun bu canım
Gönül dalında solmuş,seven gerçek perişan
Ölmeyecek öldürmeyeceğim aşkı
Her gün yüreğimde hissedeceğim
Eller terleyecek aşkım
Sevdan ile sonsuzda büyüyeceğim
Dualar edeceğim
Gönüller alev olup yanacak
Peygamber gördüğü, kötü hakkında
Bizi aldatanlar, bizden değildir
Hileli davranış, yalan hakkında
Cehennem ateşi, kolay değildir
Söylenmiş sözleri, emir olmuştur
Sevdiğin o güzel, çekip gidince
Hayat çok kısadır, ölüm gelince
Anlaşılmaz yaşam, hesap edince
Uzak durmak boşa, devam etmeli
Düşme hayallere, gerçekler yakın
Yaralara bakarak,yağmur yağacak elbet
Umudumun altında, yare kavuşmak varken
Gönüllerde akarak,sevda doğacak elbet
Aşkım yeşeren kalpde,gözyaşı kan akarken
Dillerinde sedası,bitmez tükenmez artık
Etrafımda çoluk çocuk
Bana acıyarak bakıyor
Belki de ölmemi istiyorlar
Sonrada arkamdan sahte bir ağıt sesi
Göz yaşları olur mu? onu bile bilmem
Arkamda dualar okuyan çıkar mı? Dersin
Gönül pınarından o aşkı sen seçmedin
Yüreğinde bensizken beni hala taşırsın
Sevdiğinle buralardan göçmeden
Benim sevdamla her an yoğrulup
Özleyerek ağlayarak dostlar bile şaşırsın
Kayboldu bedenin
bu şşirlerin bir kitap haline dönüşmesini isteririm güzel ve manlaı anlamlı dizlerden oluşmuş şiilerdir