Ağaçlar, bir gelin gibi süslenmiş,
Baharı bekliyordu.
Şiddetli lodos estikçe esiyordu,
İki gün bıkmadan, usanmadan esti,
Akşam olunca, bir damla yağmur,
Bir yudum rüzgâr,
İnsanın ruhunu okşuyordu,
Akşamla gece, sessizce buluştu
Ve yağmurun kokusuyla kucaklaştı…
Gecenin derinlikleri,
Güzellikleri saklıyordu…
Gece şiddetli yağmur yağdı,
Sabah namazının vaktini tamamladı;
Vakti geçirmemek üzere,
Yerini bembeyaz kara bıraktı,
Nöbet değişimini izlemek muhteşemdi.
Kar durmadan yağıyordu,
Hem de lapa lapa;
Yumuşak, sevecen ve cana yakın…
Ekinler özlemişti; karı, yağmuru,
Böcekler, su istemişti baharın,
Çiçekler gözlerini açmak için,
Bir yudum su diyordu,
Her şey; su, su diyordu…
Rabbim böyle bir günde,
Bereketini gönderdi,
Hem de bembeyaz olarak.
Rabbimin rahmeti bizi kuşatmıştı,
Yaptığımız kötülükler bizi utandırmıştı.
Kar, senin her yağışın beni,
Rabbime daha çok yaklaştırıyor.
Seninle ağaçları, kuşları;
Bütün canlıları daha iyi anlıyorum,
Bu yüzden Rabbime,
Daha çok duâ ediyorum…
Kararan yeryüzü beyazlara büründü,
Ağaçları, avuçları, gönülleri doldurdu.
Çatlak dudaklar, kana kana su içti,
Suya hasret; kurumuş dereler,
Senin çığlıklarını attı…
Kuşlar, karın altında daldan dala kondu,
Sabahın erken saatlerinde…
Bir tatil sabahı insanlar horul horul,
Uyuyor, uykunun derinliklerinde.
Kar; bir yürüyor, bir koşuyor,
Hendekten hendeğe…
Çam ağaçlarının sevincini hiç anlatamam,
Onların sevinç ve çığlıkları,
Çok uzaklardan duyuluyor…
Merhaba bahar karı!
Sen Rabbimin bize bereketisin,
Senin beyazlığın kalplerimizi de,
Beyazlara bürütsün…
Gelin! Bize verilen nimetlere şükredelim,
Rabbimizin istediği gibi kul olalım.
24. 03. 2007
Akdağmadeni
Kayıt Tarihi : 23.5.2009 14:00:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)