Zamanın hangi pençesine takıldın Garip!
Hangi rüzgâr bu garip hızın menşesi?
Kim düşürdü şimdiki zamanı geçmişin eteğine?
unuttum tüm alfabeyi
kelimeleri okuyamaz oldum
yürüdüm insanların içinden
bazı şeyler birden bire oldu
birdenbire dalgalanıp nile yansıdı gölgem
birden bire büyüdü bir çöl gülü vahamda
kalbimin suları karşısında yüzme bilmem ben
tüm kınadığım sevdalar demir atar limana
üzerimden geçer atlar ve insanlar
'Kainata sığmayan Allah
Gönlünüze doğsun'
Faruk Dilaver
(Allah'a)
dağlarından su iniyor Garip
hüzün kayıyor yokuşlardan tenine
vedaların rengine boyanıyor saç tellerin ipil ipil
Güneş ışığından bir sığınaktır gözlerin,
daracık dünyamın geniş odası…
Ellerin mimarıdır kıpırdadığım baharlı duyguların.
Kâkülümün altında çiçeklenir şefkatli dudakların.
Sevgilinin kırık gam penceresi
Yalnız yürüdüğüm hüzünlerin sol cebi
Dirençli bir hayal kırıklığı mücadelesi
Gecelerden gündüze doğru gözyaşı çekilmesi
Zelzele değil, kalbin bir insandan silkelenişi
yalnızlığı kuyulara salmış Rab.
ışık kuyularda gizli gerdanlık…
Mükemmel.. insan huzur buluyor..