Bahar Şiiri - Recep Mervan Toksoy

Çingene düğününde halay kavgası

Şövalye

Omuzlarımızda kaktüs anıtı vardı
Bir çay bardağı anason kokusuydu yüzün
Rakı demlenirdi zemzem gecelerinde
Cehennemde keşiş sürüsü dolaşıyordu
Bu nasıl bahar
Sonbahardan sonra gelen
Sonra yine sonbahardan sonra gelen rakının
Bardaktan sarih olduğu demde
Bir koca saçlıdan daha güzel kim tutar halay başını?

Kaçak

Sokaklarda eski meydanlardan kalma bir harp vardı
Balkonlarda uçuşurdu eski havariler
Sarı lamba, sarı gelin, sarı baba
Ay sarı, boyoz sarı, gül sarı
Bardak votkayı ısırınca
Sarı bir kurşun uçtu Nif Dağına
“Ben bir bahar bilirim bir de aşk”
Aşkın sarardığı harmanlarda
Dil cambazı sarhoştan daha güzel kim tutar halay başını?

Dayak Yemekle Görevli İri Adam

Şakağımda ince bir eylül ağrısı vardı
Martıyı çalmıştı bir haremağası
Bir tabut konsaydı cami avlusuna
İçinde belki ben olurdum nisan ayında
Ben her bahar dayak yerim gözlüklerime
Gözlüklerim benden kaçar cenaze namazımda
Kör dilenciden daha güzel kim tutar halay başını?

Gecenin En Siyah Yıldızı

Bir kutsal üzüm bağı vardı eski dağlarda
Her salkımında bir tane
Bir salkımında hiç tane üzüm
Kırmızı şarap üzüm suyu
Beyaz şarap üzüm suyu
Mor şarap nar suyu
Ben Herayım bir parça tanrıça
Ben tanrıçayım kutsal aylarda
Şarap çağında
Ay yüzlü rahibeden daha güzel kim tutar halay başını?

Berivan

Bir yıldız düşmüştü ayın penceresinden kıyımıza
Öncü martılar ulaştılar yanına
Sonbahar kavgasında
En önde gece saçlı martı
Martı aze, meczup aze, şeyda aze
Aşktan da üstündü, “Aşk” tan olan
Döndü yedi defa kalbinin etrafında
Süt sundu yıldıza şarap tadında
Süt sağan bendim ikindi tarlalarında
Süt sağan bendim şarap bardağına
Bu akşam
Kokteyl ovasında,barında
Kara kaşlı bir anadan daha güzel kim tutar halay başını?

Gece Saçlı Martı

Şiirler vardı yazılmayı bekleyen şairden
Ben meczup kuşum
Balmumuyla uçan
Ben şövalyeye zırh
Kaçağa yoldaş
Adama adam
Berivana halay olanım
Ben yazılmamış bir şiirin son kurşunu
Hep havada asılı kalan kırık kanadım

Şair vurdu şiiri hayat kıyısında
Ancak
Annelerin sığındığı ırmak kıyısında
Kıyı balıklarından daha güzel kim tutar halay başını?

Keşiş

Saçlarımı kestirmedim mecusi berberlere
Çünkü ben olsam yemezdim yasak meyvadan
Anlarım bütün ayinlerden yortulardan
Deliller getiriyorum kutsal yayınlardan
Şair kadar ihanet etmedim halaya
Çanlar son kez çaldığında
En yaşlı aslandan daha güzel kim tutar halay başını?

Şair

Demek baharmış gelen sanrı sanılan
Demek gülmüş anneden kaçırılan
Şarapmış coca-cola şişesiyle sunulan
Sarhoşmuş ayla konuşan
Gözlüklerimmiş dilencinin kahkahasıyla kırılan
Heraymış yıldızlara tapınan
Annemmiş martılarla dalaşan
Şiirmiş koca saçlı süt sağan
Merhametmiş keşişten sonra bakire kalan
Varsa halay tutulacak başından
Ben tutamam
Geçmişin yakasından

Mor Koro:

Halay çekilmez çingene düğününde

Mavi Koro:

Düğün oldukça halay olacak
Çünkü biz
Halayla büyüdük korsan adalarda
Çünkü biz
Balinaların midesini delen köpek balıklarıyız

mart-2001