Hüznün buluştuğu yerlerde puslu ve soğuk rüzgârların hükmündeyim
İçimizi örten ayrılıkların anlamını sorgulayan gözyaşlarının selinde
Geçmişin kapısında bekleyen soruların sözlüklere sığmayan anımsamalarındayım
Sensiz yazılmış öykülerin her satırında kanayan mürekkep kokusunda
Sonra gitmişsin sessizce içimizden
Deniz geçiyorken gözbebeklerinden
Yolların buluşmadığı yerlerde yalnızlık yudumlayan bir şarabın günahındayım
Sana hikâyeler anlatan yaşlı bir kadının zamanı acıtan tüm karanlıklarında
Güneşin umuda dokunduğu, gülümsemenin iklimleri ısıttığı sanrılardayım
Telefonların sanal alışkanlıklarına kapılıp kalmış seslerin sıcaklığında
Sonra gelmişsin yüreğimize görünmeden
Rüzgârlar tutuyorken gülümsemenden
Alnından süzülen ümidin rüzgârına kapıldım ilk, meltemin ılık dokunuşuna
Günümü acıtan gülümsemene dualar ettiğim, duaları sesinde anlamlandırdığım
Sana dokunmaya çalışan bir Akdeniz esintisine sarılmışım bir de ufukların tonlarına
Geceme doğan ayda dolduğum, güneşin doğuşuna değin ruhuma bağladığım
Sonra kalmışsın sessizlik yanmadan
Yağmurlar yüreklerde ıslanmadan
Saçlarının kıvrımlarında yollar aradım geçmeye, bedenim semanın katrelerinde
Yaşamın döngüsünde, uzak ülkelerin beklediği bahar çiçekleri kokularında
Ellerinin tutulası hayalini kurduğum, surlarına özgürce dokunduğum günlerde
Dudaklarının ıslak kıvrımlarına takılıp kalmış gözlerimin yorgunluğunda
Sonra anlamışsın yazgılar yazılmadan
Aşkların hesaplaşmalarında yalnızlaşmadan
Hesapsız uzaklıklar ve ufuk çizgisinde renklenmiş haleler şehre doğduğunda
Şehrin anılarına yakalanmış ürkekliğin gözlerinden süzülerek ağardığında
Toprak yağmura, yağmur buluta, bulut tutkulara, tutkular günaha kandığında
Yandığında evren, kâbuslar korkunun mateminde uykusundan uyandığında
Sonra uyumuşsun karanlık dokunmadan
Ruhum yürüyorken gönlünün kenarından
Bir tas çorbanın tadında başlayıp yemeğin nefasetine dokunduğunda
Odanın titreyen tavanında söylenen bahar şarkıları kalır anımsamanda
Dansının ritminden, gözlerinde yansıyan ışığın şuleleri yayıldığında
Gülümsemen gecenin gelgitlerine, yıldızın ışığından sessizce yansımada
Sonra gitmişsin sessizce şehirlerden
Şarkılar geçiyorken gülümsemenden
Şimdi gecenin koynunda ve gündüzün huzurunda dilleniyor suskunluklar
Bir mesajın çağrısında gülümsüyorsun önce, sonra çığlık çığlığa kahkahalar
Şehirden şehre içimizi acıtan yollarda umudun lalelerini büyütür aydınlıklar
Sonra sen gelirsin sıcacık varlığın sarar her yanı, büyülenir tüm masallar
Sonra gelmişsin yüreğimize sessizden
Bahar geçiyorken gözlerinde içimizden.
Kayıt Tarihi : 15.3.2010 10:14:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!