Geldin kapıma yüzümün buzunu erittin
Aldandığım bütün mevsimlerden alıp beni
Düştün ömrüme gönlüme yüzüme cemrelerle
Isıttın elinden alıp yıldızların güneşin ateşini
Göklerin müjdesi yağıp durdun saçlarıma
Yalancı yüzleri sildin bütün aynalardan
Savurdun kırgın yanlarımdan küllerimi
Gizledim adını dizelerden şarkılardan
Kutsal bir emanetsin koruyup tuttuğum
Kimselere diyemeyip hançer hançer yuttuğum
Kabrimde susup sonsuza dek uyuttuğum
Emanetsin sabrımsın kahrımsın hem mutluluğum
Coşkun ırmakları ızdırap vadilerine çektim
Çağlayanları susturup beşiğinde bebek gibi
Kandırdım içimden sana giden bütün yolları
Bıraksalar günden güneşten evvel sana gelecektim
Yine de yüzümde gül oldun açtın tebessümle
Kahır oldum kahrolmadım hiçbir gün bil ki
Adımdan sonra kulağıma fısıldanmış isminle
Mahşerde olsun yüzünü bir lahza görürüm belki
Ey ömrümü güzelleştiren tazeleyen sonsuz mevsim
Takvimler çağlarla bile eskitemeyecek iklimini
İçimde fırtınayken kanımda boğulur sesim
Her an söyleyecek hep çağıracak gözlerini
Ben sonsuz yollarda toz toprak adımlarla
Hayalinin peşinde yersiz yurtsuz bir seyyah
Adını nefes nefes kaçırıp kırık yudumlarla
Bir ömür seni anlatacak gece, sana uyanacak sabah
Herkes bir yabancıyı görecek bakıp yüzüme
Aynalar bile tanımayacak paramparça bölünse
Şiirlerim ağlayıp soracak her bir dizeme
Ben bitsem ömrüm bitse bu sevda ebedi sürse
Kayıt Tarihi : 9.3.2010 21:54:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!