Dudağında bir puro, boğazında kravat,
Enseye sıfır traş, favorileri uzat
Sonra çık ekranlara, biraz çalım caka sat.
Sana aydın desinler, ilmi, kültürü olan,
Birkaç Latince sözcük, gerisi falan filan.
Gönlüm hayli hırçın, çocuk gibidir,
Her yolu denedim, avutamadım.
Bilmem ki nasıl bir zevk sahibidir,
Tatlı ninnilerle uyutamadım.
Bana uymayınca ben ona uydum,
Ahh, ahh!
Unutmak mı dediniz?
Öylesine zordu ki benim için,
Yıldızlara elimi değdirmek kadar…
Evet, çok hem de
Çok istedim.
Sen vefasız bir güzelsin,
Ellere yar bana elsin,
Çoğu yanlış tanır seni,
Ne ebedsin, ne ezelsin.
Hani Nemrut,hani Karun,
Yaş otuz beş, yolun gerisi meçhul,
Kim bilir ki neresindeyiz ömrün,
Sessizce zil çalar,biter bu okul,
Bir garip görürsen acıma sakın,
Kalmasın yarıda gevrek gülüşün.
Uzaklaş oradan hiç durma yakın,
Böyle boynu bükük olanı düşün!
Maziyi unutup araşıra gül,
Yıllanmış tövbemi bozmam diyordum,
Bir anda karşıma çıktın sevgilim.
Sevdasız yolumda tek gidiyordum,
Gözümün içine baktın sevdiğim.
Oturup düşündüm geceler boyu,
Duydum ki benimle aynı haldesin,
İkimiz bir rolde,oynarız filmi,
Boğazından geçen,bir lokma besin,
Onu da kan diye,kustun değil mi?
Seni sevenlerden seçtin hasmını,
Hür düşünce, eşitlik, insan hakları deyip,
Sonunda bir kafese tıktın bizi Avrupa.
Savaş meydanlarında erkekçe yenemeyip,
Bir kale gibi içten yıktın bizi Avrupa.
Bütün pisliklerini ihraç ettin bizlere,
En büyük mutluluk sevmekmiş meğer,
Sevgin benim için dünyaya değer,
Dileğin uğruna ölmekse eğer,
Anında ölürüm şüphen olmasın.
Kaşına gözüne sevdalanmışım,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!