biz senle çok geç karşılaştık
oysa daha zamanımız vardı.
sanki bir çöl kıvamında mayıştık biz de,
dibe vurmuş şaraplar gibi.
çekilmiştik herbirimiz bir kenara,
sen bu ülkenin herhangi bir saat diliminde,
gitmez olsaydın
susmazdı böyle kalemim
..
taçsız kalmazdı
gönül sayfamdaki mabedin
beklemeye alınıyoruz bildik gönül kapısında
bir kaç kazazede ile
ve yine bildik bir senaryonun
değişen figuranları gibi
yüreğimizi ortaya koyduğumuz sahnede
gururumuzdan tavizler vererek
ağlıyormusun içten içe
gecemi gelmez gündüz mü yine?
geçer zaman geçer günler
sen sağ ben selametle
gözyaşları tuzlumudur anne?
içimi ince bir sızı kaplıyor
ne zaman aklıma gelsen yüreğim yanıyor
her geçen günmazi yaralıyor
günlerim sensiz geçmiyor gülüm
ben seni el üstünde tutarken
hadi git
daha ne duruyorsun?
götür beraberinde kokuşmuş aşkını
yalancı sözlerini
ikiyüzlülüğünü götür beraberinde
kalmasın ardından sahte sevginden hiçbirşey.
Hakkı Baba
kuşların selamını getirdim sana
gözleri ıslak eylül’ü anımsatıyordu
hepside yemin etmişler
şafak sökünce konacaklar
sabah rızkını almak için ocağına
adın düştü sokaklara sevdiğim
bilmem ki ben bu dertle neylerim
çok yaşamaz sensiz garip yüreğim
hakkını helal et sevdiğim
gidiyorum buralardan
hayat dediğin üç beş günlük yol
gülmek haram ağlamak ziyan
bir serüven ki sonu hüsran
otuzüç adımdı bir tesbiğe sığan
yaşamak dediğin isimsiz bir mezar
gizlice mırıldanırım adını
kimsenin duymasını istemem
yorgun düşsede gözler hasretinle
yine de sensizliğe boyun eğmem
..
duyuyormusun bir şarkı çalıyor usulca
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!