çırılçıplak yalnızlığın koynunda
korkutuyor beni sensiz doğacak güneş.
ölümü ensesinde kurak bir çöle büründü bedenim
adını bilmediğim bir türkü var dudaklarımda
heceleri isminle başlayan.
ve bir yaprak dökümü
bir şarkı yazdım bu sabah yine sana
tutuştum özleminle zor çıktım sabaha
belki dönersin diye belki seversin diye
bekledim sevmedin zalim
içime bir haller oldu anlayamadım
sus ağlama sevdiğim
böyleymiş yazımız
hasrete yenik düştü
bu en güzel çağımız
ayrılık acısı mı
bir kancık pusunun
girdabına düşmüş yüreğim.
ben tetiğinde yollarının
sen üstüne basa basa geçersin
yarım kalan sevdanın.
umurunda olamaz bilirim
aşkın hasretinle yağdı
her gece gözlerimden
yaş oldun her gün
bin parça çaldın hayallerimden
yalnızlık kaldı bana
bu koskoca alemden
unutsam seni,ben gibi
anmasam seni hiçbir acınla
söküp atsam kalbimdeki izlerini
aklıma gelmese beni kahreden hayalin
yanmasa kalbim
umutlanmasam bir gün geleceksin diye
saat bir hayli geç oldu
gelmeyecek galiba
müzikte çekilmez şimdi içer içer kafamı patlatırım
ne yapsamda merakımı dindirsem
ne yapsamda geçmişi silip atabilsem
saate bakmaktan gözlerim şeşbeş oldu
yağmur yağıyor yine
aklımda hep sen yine sen
üşüyorum sokaklarda
ağlayan kaldırımlarda
düşüyorum yolllara
sorma bu halimi
yokluğun esti öyle bir ömrümden
dağılmış gördüğün gibi
içimdeki sen
hadigelde topla toplayabilirsen.
ellerede madara olduk şimdi
elimi uzatıyorum
dokunamıyorum
yenik düşüyorum bakışlarına
yine bir gitme mi olacak apansız
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!