Mekke yolundan saptığı bir zamanda;
Kurtuluş yolu göründü Hak'tan bir anda.
Dipsiz bir bataklığa batarken insanlar,
Hak yoluna çağırdı insanları bir nida.
Köleler alınıp satalırken Mekke pazarında;
Sensizim, varlığına hasretim nerdesin?
Karanlıklardayım bir kandil yak dünyama.
Bensiz mutlu musun? Hangi yaban eldesin?
Karanlıklardayım bir kandil yak dünyama.
Aşka özlem duyuyorum; şefkate muhtaç,
Bir sonbahar mevsimiydi seni ilk görüşüm.
Tam yaprakların toprağa kavuştuğu,
Kışın uzaktan geliyorum diye seslendiği vakitti.
Öyle masum, öyle suskundun ki;
Hemen çekiverdin ilgimi.
En çokta;
Sen geçerim diyorsun ama
Geçilir mi Çanakkale?
Her yere giriyorsun ama
Geçilir mi Çanakkale?
Nice aşıklar sevdasından geçti,
Ben hayatta sevilmeyen bir adamım.
Kendi halimde,
Sıra dışı bir yapım var başkalarına göre.
Kimse günahını bile bağışlamaz bana.
Hatta benimli muhatap olan
Benim gibi olmaktan korkar.
Çok gülmek, akılsızların işi,
Ağlamak çaresizlerin işi,
Yalvarmak acizlerin işi,
Kavga yüreklilerin işi,
Sevmek merhametlilerin işi,
Ve bırakıp kaçmak alçakların işi...
Sevemem seni mazini bilipte,
Benim olamazsın geçmişini silipte,
Sana bakmak isterdim yüzüne gülüpte;
Bakamam ki, çünkü sen ellerin kadınısın.
Görseydim keşke seni yıllar önce,
Uçsuz bucaksız kızgın çöllerde,
Adın söyleyen nurlu dillerde,
Dolaştım durdum yaban ellerde,
Seni aradım ya Resülallah!
Akışıp giden şu seller gibi,
Her akşam
Güneşin batışında başlardı benim yanlızlığım.
Hergün o vakit atardım demirimi
Kimsesiz sevdalılar deryasına.
Allah'tan gayrı dert ortağım olmazdı
O virane sokaklarda.
İnan yalan söylemiyorum,
Başka kızı gözlemiyorum,
Böyle aşka var mı yorum?
Seni seviyorum Aşkım.
İsterim seni babandan,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!