Babam hep sessiz bir adamdı. Çocukken onun sevgisini sadece davranışlarında arardım; elimi omzuma koyduğunda, sobaya birkaç odun daha attığında, okula geç kalmayayım diye sessizce kapımı açıp ışığı yaktığında… Ama hiç “seni seviyorum” demezdi. O üç kelimeyi bir kere bile duymadım ondan. Belki de en çok bu eksikti içimde. Şimdi yıllar geçti, ben de büyüdüm, onun gibi az konuşan, duygularını içine atan birine dönüştüm. Babam artık yaşlı ve hâlâ sessiz. Bazen aynı sofrada oturuyoruz ama kelimeler havada asılı kalıyor. İki yabancı gibi… Ve ben onu her gün biraz daha kaybediyorum. Onun anlatmadığı acılarını, içine gömdüğü hayal kırıklıklarını yüzündeki çizgilerden okumaya çalışıyorum. Belki de babam da sevmeyi böyle öğrendi; susarak, koruyarak, kendi canını yakarak. Ama yine de içimde hep bir çocuk kaldı, onun bir gün bana sarılıp “gurur duyuyorum” demesini bekleyen. Bazı sevgiler sessizdir ama yoklukları çok gürültü çıkarır. Babamın sustukları büyüttü beni, ama o suskunlukta bir türlü çocukluğumu tamamlayamadım.
Asaf Eren TürkoğluKayıt Tarihi : 10.5.2025 03:12:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sizin de dediğiniz gibi, bu fakir de şu anda benzer tavırlar sergileyen bir hayat tarzı sürdürüyor ama benim suskunluğum, evlat ve ayallerin bana yaşattıkları hayal kırıklıkları yüzündendir. Zira konuşulacak ne varsa konuşmama rağmen, müsbet bir karşılık alamam beni bir lal' a döndürdü.
Allah sonumuzu hayırlara tebdil etsin amin!
TÜM YORUMLAR (1)