O gençlik çağımda çok cahilmişim
Halimi anlatsam az dinler/misin?
Kadir kıymetini bilememişim
El açıp yakarsam af eder/misin?
Kabrine gelsem de toprağın öpsem
Diz çöküp önünde boynumu büksem
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
allah rahmet etsin babacığınıza..elbet affeder.afetmezmi...ne duygulu bir çalışma...yüreğim sızladı okurken..eminim affetmiştir çoktan babanız sizi...sonsuz saygılarımla...++10..ant..
Sen hiç gitmedin ki BABA. Gözlerimden kalbime taşındın. Önceden bir yerdeyken, şimdi baktığım her yerdesin.
Canım babam.
Babalarımızın ruhları şad, mekanları cennet olsun.
TEBRİKLER Sn. ESEN
Baba ne kutsal bir kelime haklarını ödüyemeyiz yüreğine sağlık Şaiir dost tam puan
EMEĞİNE SAĞLIK ÜSTADIM
Cenab-ı Allah ın izni başta olmak üzere, dünyaya gelişimizin yegane müsebbibi Baba, o bir kamettir yüreğimizde, yürek eğer Beyti Hüda olmasaydı sadece Baba o haneyi doldururdu belkide, geçen birisi babasına kem bir şiir yazmıştı; yerdimde yerdim,fakat güzel şiirinizde de belirtiğiniz gibi gidince kıymetleri anlaşılıyor,Hani Rabbimiz için dua ederiz,O cc Dost olduktan sonra bütün dünya düşman olsa ne kıymeti var. .Baba için söylenecekse, babam sağ olsaydı, tüm akrabam düşman olsa ne yazar derim, onun gölgesine gider otururdum,gerisi bana ne derdim.Selam ve Saygılarımla.
Kutlarım....Çok güzeldi.....Antolojimde..+10 puan
Yorum için ne yazsam bilemedim. Ne yazsam az gelecek....Ben mükemmel desem nasıl olur bilmiyorum. ... +10 antolojim
Evlatların çocukluk ve gençlik çağlarında yaptıkları hatalar, kusurlar hatta suçlar sabıkadan sayılmaz. Anne baba kendi gençliklerini hatırlayarak ve de tecrübelerine dayanarak evlatlarını dışlamak yerine içlemeli. Evlat çamura batsa ebeveyinler onu oradan kurtarıp, sütten çıkmış ak kaşık gibi bağırlarına basmalılar. İşte anne baba olmanın yüceliği buradadır. Bunu yapmayanlar için de şunu söylemeliyim. Evet büyüklerin hakkı ödenmez deriz ve böyle kabulleniriz ama evlatların da hakkı vardır. Sürüsüne sahip çıkmayan bir çoban ne ise yavrularına sahip çıkmayan anne baba da odur. Evladın aklı başına gelene kadar o demesede seni seviyorum yavrum demeli, o uzlaşmacı olmasa da barış çubuklarını daima yanar tutmalıdırlar. Konu derin. Bu kadarla yetineyim. Çok güzel bir şiir. Tam puanımla kutlarım. Kaleminizin ilhamı eksik olmasın.
çok çok güzel bir şiir okudum, gönülden tebrik ederim sizi Bilal bey :))
Babalar ayrı bir yerdir hayatımızda. Uzak ama yakın..sert ama yumuşak..
tebrikler üstad..
Bu şiir ile ilgili 30 tane yorum bulunmakta