BABALAR GÜNÜ ŞİİRLERİ

BABALAR GÜNÜ ŞİİRLERİ

Turgay Çobanoğlu

Sen bu yolda türkülerini tuttur
Benim devrim diye içim kavrulur
Sen git önceden yoldaşları sustur
Babalar ocağın da destanlarımız kavuşur.

Daha ne kadar sürer bilmem bu dava
Belki bozulur günlerce bu asi hava
..

Devamını Oku
Nesrin Pekinsel

Babacığım; ne kadar uzun yıllar geçti sana dokunmayalı, öpmeyeli... Rüyalarıma girdiğin ve seni hissettiğim zamanlar haricinde de aklımdan hiç çıkmayanımsın sen... Aramızdan ayrıldıktan sonra her şey o kadar değişti ki, aslında hep benimle olduğunu, her şeyimi bildiğini ve gördüğünü biliyorum ama yine de bir anlatayım dedim:

Sen gittiğinde torunun Kemal dört yaşındaydı, şimdi otuz dört... Benim ise büyümeye hiç niyetim yok, hâlâ senin küçük yaramaz kızınım.. İçindeki güzel çocuğu sarıp saklayan, hiç öldürmeyen, hep yaşatan kızınım.. ;))
Yaşanmışlıklarımın bir bölümünü hayatımdan çıkardım, yaşadım bitti, özgür ruhumla başbaşayım epey bir zamandır... Hayat kendi bildiği gibi geçip giderken, bende kendi bildiğimce yaşıyorum ve kendi doğrularımla yoğruluyorum anlayacağın.

Şimdi olsaydın keşke diyemiyorum, çünkü bendesin, gitmedin. Hem yaşasaydın doksan altı yaşında olacaktın, istemezdin o kadar yaşlanmış olmayı, sevmezdin. Biliyor musun bende istemiyorum o kadar yaşlanmayı; insan elden ayaktan düşmeden, kimseye yük olmadan gitmeli, bulmalı yerini diyorum.

..

Devamını Oku
Yusuf Akkaya

Analar, hey, hey, hey, analar!
Sahip çıkın yavrularınıza.
Analar, hey, hey, hey, analar!
Sahip çıkın balalarınıza.

İyi yetiştirin, terbiye verin,
Düşmesinler n’olur bataklıklara.
..

Devamını Oku
Kadir Esen

bitsin artık bu kargaşa bu terör
yeter artık maddi manevi verilen zarar
insanlık hep barış huzur güven arar
yeter artık babalar da ağlamasın

bölge halkı da bu terörden bıktı usandı
bakın artık bıçak kemiğe dayandı
..

Devamını Oku
Oktay Avcu

Bir gün babalarda ölür
Ve sen de ağlarsın
Şaşırırsın
Küsersin
Ve babalar da ağlar
Belki sen duymazsın
Görmezsin
..

Devamını Oku
Canan Yönter

Hani derler ya İzmirli kızlar güzel olur diye. Evet doğru ama onları güzel yapan tenleri değil, özleridir aslında.Ancak çoğu göz nedense özü değil, teni görür.. Birçok yerde kız çocuğu olmak utanç ve zulüm iken İzmir’de kız çocuğu olmak şanstır, güzelliktir, kız olmanın ayrıcalığını hissederek büyümektir. Hissettirilmeden korunmak, kollanmaktır. Evde ağabeyinin, erkek kardeşinin yanında söz sahibi olmaktır. Babanın dinlediği eski plaklarda “Papatya gibisin güzel ve ince,Eziliyor ruhum seni görünce ” şarkılarıyla büyümektir..Babanla denize girmek,kulaç atıp yarışmaktır.İzmirli bir kız için neşeli bir kahkahadır hayat. Çünkü İzmirli babalar kızlarına değer vermeyi bilir,çağdaştır..kızını üstün tutar oğlundan..Bilir ki bir papatya kadar narin ve kırılgandır kızı. Sevgiyle incitmeden, hırpalamadan büyütür. Onurunu korur hissettirmeden.Ve o güzel kız çocuğundan sevecen,onurlu,kimlikli,yürekli,dik durmasını bilen çağdaş kadınlar yaratırlar.. Kızlarını bir başka sever İzmirli babalar.. İzmir’de kızlar babalarından öğrenir hayatı bunun içindir belki efe gibi dimdiktir duruşları. Ne zaman bir zeybek duysalar yay gibi gerilir bedenleri, keman teli gibi titrer yürekleri…
İşte bugün İzmir’i İzmir yapan özgür çağdaş, Atatürk sevdasıyla büyüyen kadınlar ve onların babalarıdır aslında.
İzmir’i özel kılan da Kordon’u, kumrusu, bayozu Simite gevrek, ayçekirdeğine çiğdem, domatese domat, demesi değil, Kubilay’a, Hasan Tahsin’e,, Atatürk’e ve devrimlerine sahip çıkmasıdır. İzmir, Türkiye’nin çağdaş, aydınlık yüzüdür. İzmir’i güzel ve vazgeçilmez kılan da budur.
..

Devamını Oku
Oktay Çekal

Babalar ölmez… Babalar gününüz kutlu olsun

Gözlerimi açtım bugün, sanki gün bugün değildi.
Yıllar öncesine; bir mucize olmuş gitmiştim.
Özlemlerimin yapamadıklarımın ve hatta…
Görmek istediğim babamın yanına gitmiştim.
Hayal gibi ama gerçek olmuştu imkânsızın,
..

Devamını Oku
Demet Akkoyun

Babalar´. çocugunu okula göndermeli
Devlet bize kitabımızı bir çok şeyimizi
Yardım ediyor
Çocuklar okula gitmek istiyor
Çocuklarıda hakkı var okumaya
Okuyan çocugun gelecegi aydınlıktır
Doguda veya bir çok yerde okumaya
..

Devamını Oku
Erhan Azbent

Babalar ölür mü hiç?
Onları yaşatmalı yüreklerde.

Yanılgılarımızı düzelttikleri yerlerde
Yanlışlarımızı görüp adam ettiklerinde bizi
Babam deyip sarılamadık belki boyunlarına, ama
Bu onları sevmediğimiz anlamına gelmez.
..

Devamını Oku
Zeki Çelik

Çelik yaylı teller bir bir gerilmiş,
Muşamba geriden örtü serilmiş,
Dört köşe misali yerler örülmüş,
Çocuğa eğlence oluyor zıp zıp.

Gecede,gündüzde hizmeti sunar,
On dakika sürede paranız yanar,
..

Devamını Oku
Mehmet Halil

Şimdiye kadar iktidara gelen bütün parti yöneticileri ‘’Yetimin hakkını yemem, yedirmem’’ diye söz vererek geldiler… Yukarıda Allah var, hiç biri yalan söylemedi. Yetim kime denir, anası babası olmayana… Onlar iktidara gelir gelmez kuşaklarını çözdüler ve baba oldular. Yetim bırakmadılar. Böylece baba olarak bütün varlıkların sahibi oldular. 17 Aralıkta babalar gibi çalıp oynadılar…
..

Devamını Oku
Mehmet Soysal

Senin de Babalar Gunun Kutlu Olsun Aga...

(icimde ki cocuk)
..

Devamını Oku
Yüksel Nimet Apel

Bir kadının bir yılda güneşi sönmüş, bakışları böylesine bulutlanmışsa, bundan bir adam sorumludur.
Kadınsın tek başına gezemezsin dediler: ancak, evlenip eşinle gezebilirsin! Hıı öyleyse ben evleneyim, beni koruyan bir eşim eğlenceli bir yaşantım olsun dedi evlendi!
Erkeğin annesi de: oğlum evladım evlen de sofrana sıcak bir çorba koyanın kapıda güler yüzle karşılayanın olsun.

O da hıı dedi anacığım haklı; bir evim, huzurum, güler yüzlü eşim, çocuklarım olur.
İyi şeymiş evlenmek, onun her ihtiyacını karşıladıktan sonra içim huzur dolu olarak ben dışardaki hayatıma devam edebilirim.

..

Devamını Oku
Hasan Sun

doğan çocukların zehrini
babalar içmeli oysa
virane edilecekse şehirler
neden inşa edilir itinayla

avutabilirmi şubjeler
bir ömrün asitli sularını
..

Devamını Oku
Yüksel Nimet Apel

Al çocuğum bu bayram şekeri ye de ağzın tatlansın...

Al bu da bayram harçlığın; yani para, her ne kadar para el kiridir deseler de inanma para yüz akıdır; helalse kazanç...

Paran varsa evlerin apartmanların, lüks arabaların,yatların katların olur, itibar görürsün...

Ben sana söyleyeyim emek vermeden kazandığın para haramdır...
..

Devamını Oku
Sevim Yakıcı

Zamanımızdaaile kavramı gün be gün yok olmakta, bir şekilde “sokak” hızla ailenin yerini almaktadır.. Sokak ailenin yapamadığını yaparken de adeta geleceğimize kast etmekteyiz.. Peki ya bu tehlikenin boyutları ne alemde…En korkunç şey de bu zaten. Bu dehşetin farkında bile değil çoğu anne baba… Ailenin yerini alan sokak kültürü(!) sayesinde, aile kendisini gün be gün yok etmektedir. Bizler en azından bilinçli anne babalar olarak en başta buna karşı durmalıyız.

Çocuklarımızı çok iyi yetiştirmemiz lazım. Onlar bizim istikbalimiz. Sırf bizim değil hatta, milletin, ümmetin istikbali olacaklar inşallah. Onlar sayesinde bu dava sahipsiz kalmayacak, gelecek mahzun olmayacak.. Bu nedenle bu devirde evlat yetiştirmek bir çeşit gazadır, cihattır. Zira cihadın en önemli şeklidir evlat boyutu...Milletçe en büyük eksikliğimiz de budur. Evlatlarımızın yetiştirilmesindeki bu yanlışlıklar, önemsiyorsak eğer yarınlarımız altına döşenmiş mayın gibidir. Milletim öncelikle bu bilincin farkına varmalıdır.

Zaten taraflı medya, yani televizyonlar, gazeteler, dergiler ve bunların alt yapısını oluşturan denetimsiz yayınlar yeterince gayri ahlaki uygulamalara zemin hazırlamaktadır. Bu denetimsiz yayınlar görsellik ve yazı dilini kullanarak neredeyse öz benliğinden habersiz bir gençlik yetiştiriyor. Bir de bunun sokaklardaki pratik uygulamaları söz konusu. Mesela reklamlar sayesinde çocuklarımız marka takıntılı ve özentili olarak büyüyor. Önce bizden başkalarının ürettikleri ürünlere rağbet ettik. Sonra da o ürünler sayesinde hayatımıza giren diğer etkilere. Çabasını her alanda gördüğümüz dil bozguncularının burada aldıkları sonuçlar tüyler ürpertiyor. Çocuklarımızın daha küçük yaşlarda iken (ki o yaşlardaki kontrolü tamamen anne babaya aittir) giydikleri giysilerle başlıyoruz mesela. Çoğu yabancı markalı ve üzerinde yazılan yazıların anlamını dahi bilmiyoruz. Hani tabiri caiz değil ama üzerindeki yazı küfür olsa dahi bilmeyeceğiz… Şöyle bir gezmeye götürüyoruz içimizdeki tüm sevecenlikle. Gideceğimiz yer belli. Tamamı ile yabancı kökenli olan alışveriş merkezleri ve orada elimizden kansız silahsız ve dahi gönüllü olarak alınan kültürümüz.. Afedersiniz, onlar almıyor, biz kendimiz teslim ediyoruz bu alandaki tercihlerimiz sayesinde… Sonuçta öyle bir hale geldik ki buralarda arza sunulan mamuller aslında memleketimizde üretildikleri halde de, sırf etiketleri yabancı olduğu için tercih sebebimiz oldu!

Neydik biz? Neyi beceremiyorduk ki bu pazar elimizden bu şekilde, tereyağından kıl çeker gibi alınıverdi… Bu yabancı markalar konusunda yazdığım ilk yazı değil. Daha önce de bu konuda çeşitli dergilerde yazılarım oldu. Ve hepsini adeta içim burkularak, içim kan ağlayarak yazmışımdır… Üzüntümü tarif etmem imkansız.. Çünkü elden giden kültürümüz ve geleceğimizdir. Ve ne yazık ki hala bunu fark edememekteyiz toplum olarak.
..

Devamını Oku
Ayten Özlem Yeşilçalı

Haytla insanla alay edilmek varmıydı insanlıkta.
Varmış; Şerefsizlerde insanlıktan nasibini alamayanda.
Alemin kralıyım deyipte krallıkla alakası olmayanı;
Görmekte bu gönülll.
Gönül derim neden gönül kralda tanımaz babada..
Kısmette yoksa mutluluk.kısmette yoksa kavuşmak.
Yüreğe gerekir katlanmak.
..

Devamını Oku
Ali Lidar

Hatırladığım ilk derin hayal kırıklığım, belki de hatırladığım en eski yaşantımdır. Kendimi bildim bileli, hatırlamakta hep güçlük çektim. Şeyler, durup dururken geliverirler aklıma, ama ne zaman özellikle hatırlamaya çalışırsam bir şeyi, beceremem. İlk derin hayal kırıklığım da sıradan bir arkadaş toplantısında, biçimsiz bir meyve tabağının içinde geliverdi aklıma.
Bana ilk derin hayal kırıklığımı yaşatan dünyada en güvendiğim varlıkmış meğer. Babammış. Benim babam.. Dünyanın en güçlü, en merhametli, en akıllı ve kendisinden başka herkese karşı en insaflı adamı. Babam. Benim babam.. Hikayemin bazı detayları silinmiş belleğimden. Ama bazı imgeler canımı hala yakacak kadar net. Herşeyin başlangıcı ise. Bir meyve. Hangi meyve? Emin değilim. Bir meyve ve babam. Benim babam.. Benim kahramanımdır babam. Bazıları herkesin kahramanıdır bazıları ise sadece sizin. İşte benim babam ikinci tür kahramanlardandır, sadece benim kahramanımdır babam.
Meyve sevmiyorum ben, yemiyorum. Zorunda kaldığım zaman ucundan yemeye çalışıyorum evet, ama sevmiyorum. Ne zaman meyve çıksa karşıma, babam geliyor aklıma. Babam, benim kahraman babam.. Üç yaşındayım, belki de dört ama beş değil. Kiraz ya da vişne (emin değilim hala) istiyorum. Babam kanepede, uzanmış yüzükoyun. Ellerimden tutuyor.. Ellerim çocuk eli.. 'Yok oğlum' diyor. Yok. Ne yok? Para mı? Anlamıyorum ki. Ben meyve istiyorum. Babam uzanmış kanepede, yüzükoyun. Ellerimden tutuyor. İki çocuk elim, iki kocaman elin içinde kayıp. Bana ne diyorum, istiyorum. 'Yok oğlum' diyor babam. Ne yok? Galiba babam ağlıyor 'Yok Oğlum' Anlamıyorum ki.. Ne yok? Yok ne? Ne istediğimi tam olarak hatırlamıyorum. Ama küçük kırmızı meyvelerden biri emininim, ya kiraz,ya vişne. 'Yok oğlum' diyor babam. Ama var. Var işte biliyorum ben. Adamın ismini de hatırlamıyorum. İbili gibi bir şey. İsim mi o, lakap mı? Bilmiyorum. İbili işte. At arabası var ve içi o meyvelerle dolu. Satıyor işte sokağımızda, gördüm ben. Çocuklu bir kaç kadın etrafını çevirmiş arabanın. O meyveden alıyorlar. Ben de istiyorum. Baba. Babaa.. Babam nerede? Babam evde olmalı. Koşarak eve giriyorum. Babam kanepede, yüzükoyun uzanmış. Annem mutfakta galiba. Sesi geliyor, kendisi yok. Sanki ağlıyor. Çocuklar İbili'nin başında. Ben de istiyorum. Baba diyorum, ben de istiyorum. 'Yok oğlum' diyor babam. Babam ellerimi niye kocaman sıkıyor? Babamın sesi titriyor. Ama. Ama babalar ağlamaz ki. Babalar bağırır, anneler ağlar. Ama babam ağlıyor galiba. Sanırım kötü bir şey yaptım ben, olmayacak bir şey istedim. Sussam ben, ağlamayı bırakır mı babam? İstemiyorum ben ondan desem yine kocaman kocaman gülerek havalara atar mı beni?
Baba.. Ben artık kocaman oldum. Ve biliyor musun, yüzüne karşı hiç söyleyemedim ama ben sana içimden hep babacığım dedim. Babam, babacığım.. Bilmiyorsun değil mi, meyve yemeye çağırdığınızda neden hep bir bahane bulup gelmiyorum. Ben meyve sevmiyorum baba, istemiyorum. Ne zaman nerede o küçük aptal kırmızı meyveleri görsem ellerim acıyor benim. Onlar benim babamı ağlatıyor.. İstemiyorum. Ne olur artık kimse ısrar etmesin, ben meyve sevmiyorum..
..

Devamını Oku
Mehmet Salih Seyhan

Analar ağlar oğullarına ve şehit olanlara,
Babalar ağlar çocuklarına ve şehit olanlara,
Çocuklarda ağlar ağabeylerine ve şehit olanlara,
Deriz ki ağabeylerimizin silahını bizlere verin,
Onların yerine biz savaşalım..
..

Devamını Oku
Güvenç Gürses

Türk Telekom’u Arap’a, Telsim’i İngiliz’e
Limanı Kuşadası’nda verdik İsrailliye.
Bir liman da İzmir’den kaptırdık Hong Kongluya.
Yerli malı yurdun malı, hangi TÜRK ona sıtmalı
Bu malların hepsini BABALAR gibi satmalı.

Araç muayenesini Teslim ettik Almana
..

Devamını Oku