Beli bağlanmış anneler babalar
için de bir ninni düşmeli;
Abélard'dan Heloise'den sözetmeden
yumuşak, umutsuz bir nota bulmalı
Doğuma muska kurup karayazı kırmadan
çocuğun olması mı ölmesi mi diye sormalı;
..
Yaşlılar vardır
Biraz gülümserler solgunca
Girerken ilkyaza
Yağan yağmurlar gibi
Hadi biraz çık sokağa
Deseniz de onlara
..
Günlerden bir Pazar dı ayrılıp gittin
Ne bir haber bıraktın ne veda ettin
Son defa sarılmadan nasıl terkettin
Yüreğim kan ağlar her pazar günü
Andıkça ben o günü ölesim gelir
Kaçıpta bu yerlerden gidesim gelir
..
Akıllı olsun derler analar babalar
Oğulları olduğunda.
Ben ise aklımla
İçine ettim tüm yaşantımın.
Şimdi yalnızca
Bilgisiz ve düşüncesiz biri
Olmasını diliyorum oğlumun.
..
Büyük bir bilgisayar firmasının genel müdürü, bilgisayar fuarında kendi standının bir işiyle uğraşırken
telaşlı bir baba sokulur yanına...
"Kardeş bakar misiniz," der, tezgâhtar sandığı genel müdüre.
"Çocuğuma bir bilgisayar almak istiyorum. Hangi modeli tavsiye edersiniz? Ram'i kaç olsun? Hafızası kaç gigabayt olursa iyidir? CD okuyucusu recordable olursa daha iyi olur mu? Ekran kartı kaç megabayt olursa iyi sonuç alırız?
Bu modeli ileride updat edebilir miyiz? " Bilgisayar firmasının müdürü, nefes almadan konuşan ve isteklerini ardı ardına sıralayan baba sözünü bitirince araya girer...
"Çocuğunuz kaç yaşında? "
"On bir."
..
İşte bir babalar günü daha sensiz geçiyorSensiz,yanlız ömrümden..bir bilsen nasıl hasretim sana,sana ve gül kokuna.bir bilsen ne acı şu yokluğun,ne acıdır bu zamansız ayrılıklar.Yokluğunda neler çektim bir bilsen. her babalar günü ve 24 şubat ta....Vuruyor beni taa derinlerden bir yerden.bir çocuk ağlıyor içimde sessiz hıçkırıklara boğulmuş,o her akşam pencerede gelmeni bekleyen çocuk..Kokuna hasret,sesine hasret,sana hasret her yanım..Alışılmıyor bu acıya, hergün biraz daha yakıyor yüreğimi sessiz gidişin,sessiz,kimsesiz,öksüz gidişin..İki damla yaş saklarım gözlerimde,dökülürler onlarda her babalar günü ve 24 şubat ta.. Biri babalar günü biri gitiğin gündü! Bir bilsen nasıl hasretim sana, sana ve gül kokunaBir gece rüyamda gördüm elin değdi saçıma,tam 1 yıl yeti bana...Bir bayram sonrasıydı gidişin soğuk bir kış günüydü..Bir hastahane kapısında öğrendim gittiğini..Çöktüm basamaklarına...yaş dökülmedi gözlerimden dökülemedi..Ah bir bilsen nasıl hasretim sana, sana ve o gül kokuna İki damla yaş birikir gözlerimde ve dökülür işte.. her babalar günü ve 24 şubat ta..Biri babalar günü biri gittiğin gündü..-Öğrettiğin hiçbirşeyi unutmayacağım-
..
“babam altı yıl olmuş sen gideli
bu gün babalar günü kutlu olsun
yüz yıl olmuş elini öpmeyeli
bu gün babalar günü kutlu olsun
yaşarken değerini bilemedik
özlediğinde sana gelemedik
..
Babama...
İşte yine bugün çok özel bir gün,
Çiçekler açacak yüzünde bugün,
Hep gülümseyecek gözlerin bugün,
Bir babalar günü geldi gidiyor...
..
Baba olmanın sevinci ile başlayan yaşam,sağ olduğunuz sürece çocuğunuzun geleceği için mücadele etmeyi, ona gerçekleştirebildiğiniz en iyi koşulları sağlamayı,toplumda itibarlı bir yer bulması konusunda sürekli destek olmayı gerektirir.
Bana göre çocuğunuz bilgisayar gibidir.Hafızasına ne yüklerseniz,bir daha silinmemek üzere orada kalır.Önemli olan bilgilerin yeterli ve doğru olmasıdır.
Hiçbir baba taş yürekli,çocuğuna ilgisiz değildir,çocuğu için kötü düşünmez. Çocuklarında ataya saygıyı,hürmeti esirgememeleri gerekir.
Babalar günü diyorlar,bana göre hergün babalar günü.
Evlat hakediyorsa..
..
Canım babacığım,
Sensiz geçireceğim bir babalar günü daha. Bütün çocuklar ellerinde hediyeleriyle babalarına koşup bu özel günlerini kutlarken ben yine boynu bükük onlara bakacağım. Annemin benim için sakladığı birkaç parça eşyanı koklayıp onları öperek avunmaya çalışacağım.
Biliyor musun babacığım ben üç günü hiç sevmiyorum. İlki 21 Nisan yani doğum günün. Ama artık senin bir doğum günün yok değil mi babacığım sen hep 48 yaşındasın. İkincisi 19 Mayıs yani öldüğün gün. Bu sene törendeydim o gün ama yüreğim acıyordu. Üçüncüsü ise bugün yani babalar günü. Öpecek, hediye alacak babam yoksa ve başka çocuklara gıpta ile bakıyorsam nasıl severim ben bu günü.
Annem senin için o artık bir melek ve sen onu yürekten her düşündüğünde bil ki o da seni düşünüyor ve görüyor diyor. Karnemi, takdir belgemi ve üstün başarı belgemi alırken tam o anda seni düşündüm babacığım. O anda beni görüp gurur duydun mu? Çünkü ben seni yanı başımda hissettim, hatta elin saçımı bile okşadı bir an için.
..
Bugün günlerde babalar günü
Baba hiç görmedi güldüğünü
Birgün duyarsınız öldüğünü
O zaman olur babalar günü
Senede bir gün anmak yetmiyor
Bu böyle gelmiş böyle gidiyor
..
Yine bir babalar günü yine sensiz geçecek babacığım. Öksüz yüreğim hiç durmadan ağlıyor hasretine. Gözümün önünde ki hayalin o kadar canlı ki. Canım kızım demen sarılman, yanaklarıma kondurduğun sıcacık öpüşün..Bir nefestin bana, arkadaş dosttun yüreğime. Senin bana verdiğin aşırı sevgin hiç tükenmedi ben de. Sen öğrettin sevmeyi, yüreğimde ki sevgiyi yaşatmayı, tüm insanlarla paylaşmayı, sen öğrettin babacığım.
Öyle güzel yüreğin vardı ki.. karşılıksız severdin herkesi, kimseye kırılmazdın. Aslında kırılıcaksın diye korkardı karşındakiler. Çünki onların gönlünde yerin başkaydı. Dolu dolu yerleşmişti sevgin yüreklere, hele bana bıraktığın sevgin babacığım. Çocukluğumu anımsadım birden. Ticaret için anadoluya gittiğinde, on gün den önce dönmezdin. Seni öyle özlerdim ki, döndüğünde ayaklarına atılırdım. Bırakma babacığım beni der ağlardım. Şimdi ise beni bırakalı iki seneyi geçti. Anılar hep taze gönlümde, sanki yeni bırakıp gitmiş gibi gözümde ki yaşlar, bitmek bilmiyor canım babacığım.
Seni çok seviyorum babacığım. Dert arkadaşımdın. Kimseyle paylaşmadığım duygularımı seninle paylaşırdım. Annem bile takılırdı bazı zaman bizlere. ' kenarda, köşede baba, kız ne kaynatıyorsunuz? ' derdi. Seninle biz güler geçerdik. O günleri çok özledim babacığım. Keşke yanımda olsaydın. Yine herşeye gülüp geçseydik.
Anılarla şu an yalnızım yine. Senin hayalin, sevgi dolu yüreğin ve gözümde ki yaşlar.. Ölmeden önce bile beni düşünmüştün. ' üzülme kızım olur mu ' demiştin. İnsanın canı gibi sevdiği birine üzülmemesi imkânsız babacığım. Sana sevgim hep taze ve yüreğimde. Benim için her gün babalar günü. Çünki herzaman aklımdasın. Hayalin, anılarımız hep gözümün önünde. Sana sevgim hiç tükenir mi hiç biter mi canım babam.
..
Sevip saymak güne üne kaldıysa
Hay kül başımıza mantığımıza
Er suyu çağlıyorken kanımıza
Nerden çıktı geldi, babalar günü
Saçından tırnağa edebindendir
Nasihati âldan bâl cüzündendir
..
Bugün Babalar Günü babacığım
Sana sevgimi nasıl anlatsam ki
Sözler düğümleniyor boğazımda
Kalem, kağıt anlamıyor halimi.
Bugün Babalar Günü babacığım
Sana olan hasretimin adı yok
..
Babalar Günü
364 Gün Babanın Yüzüne Bakmayacaksın.
Adam Gibi Davranmayacaksın,
Babanı Adam Yerine koymayacaksın
Her Gördüğünde Hırlayacaksın.
365 inci Gün Babacığım, Babacığım
Babalar Günün Kutlu Olsun Diyeceksin.
..
Babalar günü bugün arayacak çocuklarım
Bekliyorum ben evde telfon ben beklerim
Sevgi güzel alana beklemek çok zordur
Oğlum kızım seviyor bugün sorması güzel
Ben babamı özledim babalar günü bugün
Sevmenin zamanıdır engel olmayın bana
..
Bugün 'Babalar Günü' babam,
Kokundan uzaklaşalı 7 ay geçmiş,
Tütün kokan nasırlı ellerinden öpemeden 7 koca ay...
Yeşile olan sevdanı dinlemeyeli bu kulaklar,
Bu gözler yeşerttiğin dünyayı görmeden geçti zamanlar...
Bugün 'Babalar Günü' babam,
..
annmf
BİR BABA NE KADAR ANNE OLABİLİRKİ:
Annem yürüyorum işte amaçsızca ve kendimden bihaber bu kentin bitmek bilmeyen ıssız karanlık sokaklarında.yürürken buz kesen soğukta üşüdüğümü bile farketmiyorum çünkü varlığını bilmek en dondurucu soğukta ısıtıyordu beni.bak kışın en deli en sisli ve en soğuğunda bile adım adım dolaşıyorum aklımdaki senle beraber.ve hiç üşümüyorum biliyormusun anne.aslında kışın bitmesini hiç istemiyorum,biliyorumki nisan yağmurları gelince götürecek babam seni terkedilmiş ıssız ama eşsiz güzel memleketimize.ben köyümüzü bile seninle seviyorum seninle heryer bir başka güzel.ama beni üzen ve yıpratan da benim bunları bilmidiğimin farkında bile olmaman.seni suçlamıyorum ne olur yanlış anlama beni ben seni ne kadar çok sevdiğimi belli edemiyorum suç benim.varlığınla doyumsuz günlerimi yaşıyorken yavrulaarım geliyor aklıma.benim bir annem var amaaaaa ama çocuklarım annesiz çocuklarım yarım ve buruk belli etmemeye çalışsalarda ben farkındayım.annesizliğin ne kadar korkunç olduğunu bilirmisiniz.hasret geçen gecelerin hesabını soracakları kimsede yok üstelik.yokluğuna alışmaktan korkardılar ne kötü biliyormusunuz.annenin yokluğunu yürüyorlar okul yolunu adımlarken sokaklarda.birde hiç gelmeme ihtimali korkularına korku katıyor ve umutsuzluğu kitap yapmış sayfa sayfa okuyor mutsuzluğu defter edip annesizliği kalem yaparak gözyaşlarını mürekkep diye akıtarak yazarlar sayfa sayfa defter defter.ve Hiçbir şey yapmadan annesizliğin soğuk nefesini hissederek anlamlı olan bir şeyin olmadığının farkına vararak belkide bir an önce ölmektir akıllarından geçen annesizlik işkencesi bitsin diye.işte bunu bilme hisside bir babayı öldürmekten beter eder. Peki ya anneler günü:ah işte o gün benim ölmek isteyip ölemediğim en ızdıraplı gündür.çocuklarım ne kadar belli etmeselerde gözlerinden okuyorum bir görsem ah bir dokunsam bir gelse hislerini.bütün annesi olanlar için anneler gününde sevginin çiçek çiçek açtığı umutların yangın misali alev alev sardığı kolların kucak kucak anne sevgisi saçtığı günde çocuklarımın anneyi annesiz yaşayamayacağının mümkün olmayacağını anlamasını bir düşünün ve bir baba ne kadar anne olabilir.
işte ben o yüreği geniş insanlara sesleniyorum şimdi kutlayın o anneler gününüzü.ben kutlayamıyorum.anneler günü diye saydığınız o günde ben çocuklarımı alıp kırlara çıkıyorum insanlardan uzak.o günü o yokluğu hissettirmemek için kırk takla atıyor olsamda insan oğlu koymuş adını işte ogünün adını biliyorlar artık ve kaçıramıyorum gönüllerinden anneyi çıkaramıyorum işte.içinde yüreğinde taşıyorlar ne yapabilirimki.tek değiştiremediğim ve dokunamadığım yürekleridir müdahale bile edemiyor insan.ve bir baba ne kadar anne olabilir acaba...
Ve bir çocuğun annesiz geçen gecelere nefretini ve sessiz çığlığını anneyi yıldızlara benzetip yıldızlarda aramalarını siz düşünün.yanlarındayım diyorum her an ama gece el ayak çekilmişken hiçbir ses yokken işte anne ve gece buluşuyor çocuğun hayallarinde.zaman geçer elbet herşey unutulur bir örtüyle kaplanır ama anne unutulması imkansız bir varlıktır.Küçücük bedenlerinde kocaman bir anne sevgisinin farkında olarak bencil insanların bile bile anneler gününü kutlaması ne kadar doğru. Birçok sevgiye evsahipliği yapmış yüreklerimiz ve evimizde bir tek anne sevgisinin olmayışını düşünün eyyyyyyyyyy faşistler ve en delice kutlayın şimdi.soruyom işte bir baba ne kadar anne olabilir ki,
Şimdi kıştayız ve bahara giriyoruzya yakında bütün çocuklar dört mevsimi yaşarken,eksizksiz ailelerde çiçek çiçek bahar açarken benim çocuklarım üzerine çiğ taneleri düşmüş gül gibi kışı yaşamaya devam edecekler.nisan yağmurlarından sonra çıkan gök kuşağını bir anneye benzetmelerine ve onda aramalarına onunla anmalarına ne dersiniz.kaçırmaya çalışıyorum çocukları insanlardan anne kelimesini duymasınlar diye,çöllere gidiyoruz güneş anne ne güzel ısıtıyor kum tanelerini ama üşüyoruz yinede baba demelerinden,kışın karın en dolu dolu olduğu yere götürüyorum,ne güzel bir kar,anne gibi sarmış heryeri örtmüş güzelce ama biz çıplağız baba deyişlerini,okyanuslara denizlere götürüyorum kaptanın deniz ana sana geldim deyişini duyarlar,bu sefer ne güzel heryer masmavi bütün canlılara hayat veriyor deniz ana,ama biz nefessiz kalıyoruz baba.annemiz olsaydı bu kocaman uçsuz bucaksız mavi okyanuslara sarı çöllere ve beyaz dağlara zındansı gecelere insan dediğimiz varlıkların doldurduğu kentlere ülkelere ve kıtalara kafa tutabilirdik demeleri.hayranız sana duruşuna gülmene kızmana yorulmamana şaşkınlığına saflığına çocukluğuna sesine ve verdiğin o doyumsuz sevgine,ama anlatacak kelime bulamadığın zaman çaresizliğine üzülüyoruz demeleri ,işte bir babanın çaresiz kalışı ve erim erimmmmmmm erimesi.şimdi bir daha soruyorum bir baba ne kadar anne olabilirki,ve aslında şanslıyız diyorum kendi kendime hiç değilse bir babaları var,ya hem annesiz hemde babasız çocuklar onları düşünmeye dayanamıyorum kopuyorum o an.biz sadece anneler günü diye adlandırdığınız ızdırap gününde yılda bir kez,ya annesiz ve babasız çocuklar birde babalar günü koymuşsunuz,siz kutlayın anneler gününü kutlayın babalar gününü kutlayın kaygısızca,saygısızca,bencilce ve düşüncesizce kutlayın be kutlayın.Anneler günü babalar günü sevgililer günü günüüüü günü...para kazanmak uğruna bireylerin durumu gözetilmeksizin düşüncesizce ve bencilce hazırlanmış hem bir tuzak hemde gereksiz olduğu kadar mantıksız bir şeydir.
Güz yaprakları gibi birer birer dökülürken ayaklarının dibine,çocuklarım her gece karanlığa dikip gözlerimi annenin aydınlığını bekliyorlar.sevdaya bulanmış her kaldırım taşında annenin adını annenin kokusunu ararken raslıyorum defalarca ve yeniden yenideeeeeen ölüyorum işte.evin odalarının duvarları birer birer üzerlerine yıkılısını izlerken çaresizlikten sessiz çığlıklarla ağlayışlarımla boğuşuyorum işte.anne acısını taaa yüreklerinde hissederken onları enkazın altından çekip alacak anne elini arıyorlar.bu yaşta özlem şarkılarını ezberleyip avazları çıkıncaya kadar sessiz çığlıklarla söylüyorlarken buluyorum onları,kimini bağıra bağıra kimini fısıltıyla söylerken.karanlığa haykırıyorlar hasretlerini.Seslerini duyacak diye beklerken yine annesizliği yutkunuyorlar işte.ve anneden gelecek bir tek haberi bekliyorlar biliyorum.Çalan her telefona titrek bakışlarla yürekleriniin deli bir çağlayana dönen atışlarıyla açmamı bekliyorlar olurya belki hatırlar annemiz arar diye.anneyi aramaktan yorgun düşmüş bedenlerini karanlığın kucağına uzatıyorlar her gece.ve bir an önce sabah olsun diye uykunun onları çekip almasını istiyorlar amaaa olmuyor işte görüyorum ve eriyorum.kış bitiyorya ve bu uzun kıştan sonra gelmez dedikleri göçmen kuşların dönüşünü görüyorlarya sonunu bekliyorlar ama yine gelmiyor anne gelmiyor işte.artık gözlerinden bir tek damla yaş akmıyor bile.gözyaşları anneye aitti ve ona kalmalıydı. Kimselere söyleyemiyorlar acılarını. Bekleyişlerinin öyküsünü kimselere anlatamıyorlar. Nice fırtınalar kopuyor körpecik yüreklerinde.Dalgalar dövüyor hayallerini. Sığınacak bir liman, yaslanacak bir omuz sıcacık kucak arıyorlar içlerini dökecek bir anne arıyorlar.Her gece umutları paramparça oluyor. Her gece yaşlar birer birer dökülüyor akıyor içlerine.Yıldızları rüyalarına takıp gelmesini bekliyorlar ve bir güneş gibi doğup aydınlatmasını bekliyorlar artık bu kapkara dünyalarını.YANLIŞ ANLAMAYIN LÜTFEN BEN ÇOCUKLARIMIN ANNELERİNE OLAN ÖZLEMİ DEĞİL BENİM ANLATMAK İSTEDİĞİM,ÇOCUKLARIMIN ANNE SICAKLIĞINA VE ANNE SEVGİSİNE OLAN ÖZLEMLERİDİR SADECE.Ayrıca anneler günü ve babalar gününü kutlayanlara bir kaç mesaj...
..
Ne 'Anneler Günü', ne 'Babalar Günü'...
Şıpsevdi misin be güzelim,
Senin yüreğin, senenin her günü
Ana-baba günü....
..
Babalar günü, anneler günü, sevgililer günü. Sevgilisi olana, babası olana, anası olana gün yapmanın manası nedir. Yapılan her günde anasız çocuklar, babasız çocuklar ve sevgilisiz insanlar üzülmektedir. Peki o zaman bu günlerde kimler sevinmektedir en çok. Düşünün.
Hakkımız var mı anasız, babasız çocukları üzmeye, ya da analı babalı olup da onlara ufacık bir şey alamayan çocukları.
Ben tüm bu günleri, yukarıdaki insanları düşünerek
KINIYORUM…………………
..