Sana bir şiir yazayım dedim,
Çıkan işleri sen gördün seslenmedin.
Aldın eline kalemi döktürdün,
İki sayfa kağıdı sonuna kadar söktürdün.
Gelenlere ses edemedim izledin,
Sararmış, özsuyunu yitirmiş,
Koptu kopacak,
Kıyamette sur çalınca
İşin bitti denilince
Renklendirdin zevklendirdin, artık git.
Ayrıldı büyük cüsseden,
Dönem dönem preslenmiş ve ezilmiş
Yeri gelmiş parası olmadından,
Çocuklarına harçlık vermek için,
Yememiş içmemiş dolmuşa binmiş memurum
**
İşinde çalışmak ve hakketmek için maaşını,
Önceden adı gedikli imiş
Ordunun kırılmayan beliymiş,
Çileyi kendine nişan edinmiş,
Çalışmayı değerler üstü bilen astsubay..
Verilen her işi layıkı ile yapan,
Fethin mihengi,odağı,
Olmazsa olmaz bir nefer
Tahtını kurmak için gönül evine
Sevgilinin kalbinde otağını kurmak için mecnun,
Aslının, Kereminde bıraktığı şimşek etkisi,
Yıkılmamak üzere yapılacak,saraylar ötesi,
Yıllar yılı eskimeyen bir marş,
Söylendikçe özgürlüğü temsil eden,
Milletini değerler üstü gösteren,
Anadolu insanını birbirine bağlayan Marş.
Yazılmalıydı böyle bir marş,
Anne ben herkes gibi seni duymasam da,
Anne ben herkes gibi seninle konuşamasam da,
Sensin bana bu duyguları hislerinle öğreten,
Sensin bana insanlara faydalı olmayı öğreten.
********
Bazıları annesinin yanında var ama yok…
Çanakkale, söyle ne olur, söyle sen nerdesin?
Türkiye’m şimdi seni özlüyor, bilir misin?
Sırtlanlar üşüşmüş yine üstüne görmez misin?
Sanki 1915’ te özlemlerimizdesin…
Hey gidi günler, hey gidi Seyit Onbaşı..
Baban adına kurban senin
Sevgiyi evime getirdin diye
Abine sevmeyi paylaşmayı
Evime huzuru mutluluğu sen getirdin diye
Sana sevgimi anlatmam için
Bir ses yükseliyor semaya,
Var olmanın ve varoluşun sesi.
İçimizi ısıtan
Rahat bir duruş sağlayan.
Sanki uzanmış bir el yüreğime dokunmuş
Katı yüreğime yumuşatıcı bir etki yapmış.
gayet güzel eserler olmuş