Ateş olsan da zemheride kalsam
Yağmur olsan da çölde yansam
Razıyım kül olsam da dağılsam
Yine de merhamet etme
Kurusa gözyaşlarım âmâ olsam
Şimdi ağır ceza mahkemelerinde hayallerim
Zamanım tutuklu, saymadan geçiyor günlerim
Gündüzler torbaya girmiş, hep geceleri celselerim
Bitmek bilmez sorgulara yetmiyor ifadelerim
Uzadıkça uzuyor dava acımasız mahkemelerde
Müptelayım ben sana artık anla
Hasretim muhtacım senin kokuna
Bir busecik kondursam yanağına
Cennet olur kuruyan dudağımda
Lâl olmuş dilim senden sonrasında
Ahuzarım, viran gönlüm divane
Çaresizim, akıl başta biçare
Lal olmuşum, sözüm geçmiyor yare
Kalp yorulmuş, ilaç olmaz ki çare
Geçmiş günler, gelmez artık geriye
Sevmek yürek ister derler
Sevmek senin ne haddine
Aşk kor bir alev derler
Yanmak senin ne haddine
Gel vazgeçelim biz bu aşktan
Çıkalım bu dipsiz kuyudan
Düne bu güne bakmadan
Vazgeçelim bu sevdadan
Bırak yanan yansın razı olalım
Senden önce ben yaşıyorum sanmışım
Aşk bu sevda bu diye kandırılmışım
Sevdiğimi sanmış hep aldanmışım
Şimdi anladım ben aşka çok susamışım
Meğer güller lavantalar hep sen kokarmış
Çok fazla anlatamıyorum artık.
Ağzımdan laf çıkmıyor,
İki kelime için bin bir pazarlık.
Sanki söylesem dinleyen var mı,
Umursayan mı kaldı artık?
Kim ne yapsın;
Sen eşsiz benzersiz bir ummansın
Dalgalara mehtabı vurmuş gönlünün
Çaresiz girdabındayım aşkının
Ben sende kayboldum sen bul beni
Yolumu kaybettim şaştım kaldım
Saymadım kaç takvim yaprağı koptu
Seni görmeden kaç gün ziyan oldu
Her gecenin sabahı bir avuntu
Sanki günler ay aylar da yıl oldu
Baharlar inat etmiş hiç gelmiyor
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!