Mesafeli getirmişti bu dünyaya bizi Tanrı…
Aynı yıl,aynı ay,aynı gün ağlamıştık ilk kez…
İlk kez bu dünyada…
Alnımıza yazılıymış o gün bile halimiz…
Mesafeli büyümüştük bu dünyada ikimiz…
Aynı gün başlamıştık okula,mesafeli şehirlerde…
Aynı gün bitirmiştik liseyi…
Aynı gün kazanmıştık üniversiteyi…
Ve belki de aynı anda sevinmiştik mesafeli bir yaz günü…
Aynı gün başlamıştık üniversiteye…
Aynı yerde…
Mesafe bir sohbet aralığına kadar inmişti…
Derken,derken tüm mesafeli konuşmalar bitmişti…
Bir nefes aralığı,bir dudak öpücüğü kadar noksandı artık mesafeler…
Sonra…
Sonra hiç tanışmamış insanlar kadar mesafelendik…
Kaçışlarla mesafeleri arttırdık…
Tenime değip geçsen bile,dünyanın bir ucuydun sanki bana…
Asla dokunulmayacak,
Asla bakılmayacak,
İmkansız üstü imkansız…
Ve şimdi…
Gittin…
Mesafelendik…
İki uzak şehirde tek başımıza yaşanacak hayaller…
Ve bir daha asla azalmayacak mesafeler…
Ve kader…Bir daha asla azaltmayacaktı mesafemizi…
Senin kaderin,bir oyun oynayacaksın,dedi…
Benim ki,ilk kez sevip de ağlayacaksın…
Ki…
Tenime değip geçsen bile dünyanın bir ucuydun sanki bana…
Mesafelerin kalmadı önemi…
Artık dünyanın bir ucunda bile olsan da…
Elimi uzattığım an,tenine dokunsam da…
Mesafelerin kalmadı önemi…
12.05.06
Kayıt Tarihi : 22.1.2007 22:11:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!