kozunu kullan hayat…
at zarını ahşap aklıma
bir iki tahtası eksik serde
durmaz zar çarşafını ser hayat…
kılını kıpırdat insan
konuşurda konuşur dili olan
aklı selim susar
sustukça birikir altınları cebinde
kanarda kanar yara
pansuman eder hayal hemşire
sıvasada çimentoyla başka bir yerden akıverir kan
her dem yaşama tef çaldık en önde felaket tellalları
kavga ettik,güldük,oynadık
karamsar ettik duvarları, duvarlara resim çizenleri kovaladık
çok az çıkardık dışarı içimizdeki ışıksızlıktan teni beyaza dönmüş çocuğu
yasaklar koyduk çiğnemek için tatlı geldi en önde biz bozduk oyunu
yalana küfrettik için için
Terkedilişin buz gibi soluğunu hissettim ensemde
Ayrılık öncesi sessizliği
Tıpkı fırtınadan önceki sessizlik gibi...
Alabora olma sakın diyen telkinlerini sevgilinin
Gizliden vicdan muhasebesini seyrettim
Gidiyordu
ağlıyorum gece duy sesimi
sokaklar yol verin bana
alın kelepçeleri bileğimden
sökün prangaları ayağımdan
konuşmayın duymuyorum sizi
gelme üstüme mazi tarih yapacağım seni
Saf seyrime alık bakışlar nazar etti
Yalan bilmeyen dilime ticaret zor geldi
Ahmak ıslatanda sırılsıklam ıslandım
Aç kalmadım…
Hiç bilinmeyen bir lisan vardı dilimde
Bilinmeyen lisanla tüccar olmak neyime
Vurun kahpeye acımadan
Birde dönün benim için
Kendinize vurun!
Vurun kahpeye soysuza
Birde dönün benim için
gül göz etmiş bülbüle
bülbül şaşırmış
dili bağlanmış lal o vakitte
bülbül ki lal
gülki şımarık
salınır esen her yelde
En değerli dostum imiş zaman,
Kah kum saatinde kah gölgemde saklansa da
Kızsam da söylensem de varlığına,
Hatta çizgiler atsa da alnıma,
Kimi anlar kağnı arabası gibi ağır aksak,
Kimi an ışık hızın da ilerlese de,
sevmeliyim hemde delicesine
onsuz bir günüm geçmemeli
görmese gözlerim çağlamalı
sabahlara dek uyku tanımasın bedenim
yalnızlığım sevmeliyim seni
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!