Yıllardır bakıp geçtiniz yüzüme, kalbime dokundunuz, canımı yaktınız... Şiirler yazdınız mısra mısra, ruhumu şiirle bezeyip kanıma katran karıştırdınız. Bazen bir iskelede benimle konuştunuz, zorla sırdaş yaptınız beni ama hiç dinlemediniz. Aşık olanlar da oldu bana, taşlayanlar da... Hiç söz hakkı vermediniz.
Sevdanın en derinini ben yaşadım oysa.. En yürekliniz bendim ve en asiniz.. En çılgınınız, gözü karanız... Çatal karam çingenem dedikleri de bendim, vesikalı yarim de, güzel komşu Fahriye Abla da, susan solgun sazendeler de bendim aslında, hiç farketmediniz mi? Çünkü aşkın her türlüsünü ben yaşadım, bu yüzden aşıklar bende daha bir aşık olurlar, dertliler daha bir dertlenir, şairler daha bir derine iner bana bakınca...
Deniz durgunsa bilin ki düşünceliyim, kederliyim o gün... Alın bir yetmişlik dökün denize; sonra bakın nasıl dalgalanıyor deniz, nasıl döküyor içini, savuruyor kendini ordan oraya... Yağmur yağıyorsa dokunmayın sakın, ağlamak zor geliyor bazen, dokunmayın akıyorken aksın gözyaşlarım. Pırıl pırılsa gökyüzü, mutlaka bana bir tebessüm bırakın, çünkü o günlerdir benim en aşık, aynı zamanda en yalnız anlarım.
Bugün yaşayalım
Dünü unutarak ve aldırmayarak geleceğe
Düşüncesiz, hayalsiz, sevdasız belki de
Sadece nefes aldığımızı hissedelim
İçtiğimiz çayın demi olsun mutluluğumuz
Ya da bir tabloya dalıp gitmek saatlerce.
Bir şiir gbiydi bakışların
Zamanla gözlerin gözlerime kapandı,
Adalet mi bu sevgili,
Şiirimin sonunda üç nokta vardı.
her olup bitene ağlamazdım,
gerekli gereksiz konuşmazdım
ne konuştuğumun farkında bile
olmadan.
Özlemek, dilime ilk gelen,
Kelimeye dökülmüş hali, basitçe,
Yüreğimdeki ağırlığın....
Bak anlatamıyorum, yüreğim rahatlamıyor
‘Özledim’ deyince...
Öyle bir gel ki
bana bakan titrek bakışlarla
can dedin
ufacık bir can akıp gitti,bir can
atlas gibi dokunmuş koca dünyadan
herşeyden habersiz oynuyordum oysa
daha dün
zamanın en güzel diliminde
dondursak birbirimizi..
mutlu, aşık, bir o kadar da çocuk olsak..
bütün güzellikleri sığdırsak o küçük zaman dilimine,
gökyüzünün mavisini alsak mesela
egenin yemişlerini,
Görünce o kara gözlerini
İstanbul’un dar sokaklarından birinde,
Büyüdükçe büyüdü unuttuğum yüreğim
Ve hissiz kaldı bedenim..
Gözlerin çınladı zihnimde
İki kelime bile konuşamadım...
ey sevgili!
yüreğim kabardı yine
yine mısralara esirim
yine sevdan ile dost
yazıyor ellerim.
Üç yumurta
Un, su..
Karıştırıp bir güzel
Döve döve yoğurucaksın..
Baktın artık zorlanıyor,sertleşmiş
Birazcık sulandırıcaksın..
Hocam selamlar Bolu'da sizinle tanışma fırsatımız olmuştu sözler ayrı bı güzel kendinize çok iyi bakın üniversiteden sonrada karşılaşma imkanı olmadı ama buralarda goruyoruz şiirleriniz sizi istedigin noktaya taşıyacak yönde Hakkınızı helal edin kendinize çok çok iyi bakın sağlıcakla kalın Bekir Can ...