Ayrılık Zengin Şiiri - Hikmet Nazlı

Hikmet Nazlı
291

ŞİİR


5

TAKİPÇİ

Ayrılık Zengin

Vedâlı günler mi ne?
Yaklaştıran yoksulluğu.
Bunalım dolu günlerin ardından bunalım dolu günler.
Düşlerim sendikalaşıyordu.
Sen de kopacak mıydın kırçıl bir akşamda gri ve lirik.
Bir tavla oyununda mars olmayı seviyordun peş peşe
Yenilgiler istiflenmiş bir bodrum kat meskenindi tümüyle
Neden sonra gökyüzünde çılgın bulutlar raks ediyordu
Ayrıksı anlar mı ne?
Şol kadehler yaklaşıyordu
Arzuladığım günler aşkına
Senin aşkına yangın
Sağlığına.

Sevişmeler yasaklanıyordu
Vebalı günler mi ne?

Keyfiyeti son buldu; kızargın dudaklarım
Utanıyordu yas vakti kızgın
Matemli günler onlar mı ne?
Burunlarımız yaklaşıyordu ikindi zamanı birkaç kez
Birleşiyordu gamzelerimiz sızgın.
Tensel arzuların ardı sıra dört nalaydık doludizgin hatırla
Hoşlanmadın sevişmekten hoşlandığın kadar;
Ezgin günleri teselli etmekten dingin.

Dinimiz bütündü,
İnanıyorduk bungun.

Sarıyordun kollarını bir minval,
Doluyordun ellerinle bedenime sımsıkı.
İşkillenmek unutula gitsin, mest olmak engin.
Alkol çağırıyordu bizi, kanayıp göçmeyi sevdin.
Düşünüyordun ırmakların yaladığı taşları
İnsan teni tütüyordu, bir kitap oluyordun
Sağılmış memelerden sonra yoğurt kokulu
Haz veriyordu saf bakışlar dokunaklı ve ongun.
“Sevmek de bize yaraşıyordu hani” diyordun
“Sevişebilmek de”.

Vedâlı günler mi ne?
Yaklaşıyordu koşa koşa üstümüze kolayca
Titriyordun bir ruhun ön sevişmesinde artık
Kavuşmak çok fakirdi, sevgi fukara.
Ayrılık çok zengindi; ayrılık zengin,
Varlıklı vedâ.

Hikmet Nazlı
Kayıt Tarihi : 3.3.2024 20:53:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Hikmet Nazlı