AYRILIK ACISI
Ayrılık acısı bağrımı deldi,
Aniden feryadım Arş’a yükseldi,
Bu gün nazlı yardan bir name geldi,
Bilmem alayım mı, almayayım mı?
Bir ulak olarak salmış kuşları,
Ak gelinlik giymiş karakaşları,
Ağlayıp gözümden kanlı yaşları,
Bilmem salayım mı, salmayayım mı?
Felaket kapıyı çalmış peş peşe,
Muhtaç olmuş yaz gününde güneşe,
Bunları düşünüp Hayal’e düşe,
Bilmem dalayım mı, dalmayayım mı?
Aydınlık günleri tersine dönmüş,
Işığı kararmış, ocağı sönmüş,
Gencecik yaşında, yasa bürünmüş,
Bilmem solayım mı, solmayayım mı?
Ne varsa anlatmış bir bir Hal’ini,
Çoğalmış Efkâr’ı, bükmüş bel ‘ini,
Bir vefasız için saçım Tel’ini,
Bilmem yolayım mı, yolmayayım mı?
Kul Müçtehit; bir duvara dayanmış,
Koskoca dünyada yalınız kalmış,
Gitme kal diyerek bir haber salmış,
Bilmem kalayım mı, kalmayayım mı?
İsmet Murat Müçtehit
Kayıt Tarihi : 15.2.2019 12:22:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!