Bir büyünün kötülüğü kadar kara
Ve buz gibi, iri kemikli ayrılığın elleri
Senin ellerine hiç mi hiç benzemez
Küçük yumuşak ve sıcak hiç değil
Ama tutmak ve tatmak zorundaydık
Ayrılıkla birlikte yatmak zorundaydık
Sabahına kim sağ kim ölü meçhul
Ama çaresizdik, imkansızdık, yalnızdık
Hiç kimse bizden yana olmuyordu
Bir büyünün kötülüğü kadar kara
Ve buz gibi, iri kemikli ayrılığın elleri
Kurşun gibi, ok gibi hızla fırlatıldık
Gittiğimiz her şehir bizi ayıplıyordu
Mutluluk ikimize hiç yaklaşmıyordu
Sevmek hiç bu kadar acıtmamıştı
Köpekler bile bize yüz çeviriyordu
Ama ayrılıkla yatmak zorundaydık
Sabahına kim sağ kim ölü meçhûl
Ama çaresizdik, imkansız, yalnızdık
Her mümkün kapımızdan dönüyordu
Bir büyünün kötülüğü kadar kara
Ve buz gibi, iri kemikli ayrılığın elleri
Alır kalbini hoyratça sıkar ha sıkar
Sonunda ölünmeyen bir büyük azap
Fâili mâlumsa da meçhûl sonumuz
Senin ellerine hiç mi hiç benzemez
Bir büyünün kötülüğü kadar kara
Ama tutmak ve tatmak zorundaydık
Ve buz gibi, iri kemikli ayrılığın elleri
Kayıt Tarihi : 29.11.2003 12:45:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

merhaba dost yürek seni grubumuza davet ediyorum katılımın onur verecek
grubun adı- Çiniler diyarı Kütahya
başarılı bir çalışma, yüreğinize sağlık hakan.
saygı ve selamlar olsun
ö.f.çakır
Ayrlılı çok güzel anlatmışsınız.Tebrikler......Sevgiyle kalın.
Naime Erlaçin
TÜM YORUMLAR (4)