Bozkırların yaylasına
Çıkalım mı karşına
Doyulmaz ki tadına
Günün oy doğuşuna
Bastım çimenine
Ellerini uzatır dilleri susturur
Gönülleri fırtınalar çoşturur
Bu durakta bir anlayan durur
Anlamayanlar delirir kudurur
Kaşlarına kirpikler kurulur
Düşersin ana rahmine o vakit
Kız erkek mi düşer dile o vakit
Ayrımcılık başlar kız ele o vakit
Aslan oğlum soyumuz süre o vakit
Çeyizin tahta sandık içine o vakit
Edalı bir fukus gibi taşıyordu,
Denizim, akarsuyum ,
Bu can sana şaşıyordu,
Boşuna karaladığın ,
En acı sözlerle bitirdiğin ,
Şimdi kahverengi bir taş yosun ,
Bu da can be..
Nasıl dayansın,
Su verin kadına ,
Gecem olurmusun ?
Sağıma ay ,soluma yıldız
Üzerime elyaf gri bulutlardan
Çocuklar sevgi bekler
Kadınlar ilgiyi bekler
Erkekler övgü yü bekler
Bu gönül hep seni bekler
Kendileri gibi beklerler
Atıp yırtıp bi kenara silip geçmişi,
Taşımanın manası yok anlamıyorum neden?
Hafızam bir kaset gibi dönüp dolaşıyor..
Düşürdü seni beni itti müteşekkirim ,
Acılar ,yaralar kabuk bağladı ,dokundukça ve
İstemsizce mahur bir beste gibi kaderim,
Bugün en büyük bayram
Atamızdan bize armağan
Kanlı toprağı bereket dolan
Bir çift mavi göze hayranız
Bugün en buyuk bayram
Yollarıma taşlar koysalarda
Lambalar yanıp sönsede
Kötü gözler kem etsede
Bulacağım bir yolunu
Dillere düşüp destan olsam
İkimizin adı sonbahar
Sonunda buldum seni
Kaç hırçın kışta donduk
Oradan oraya savrulduk
Ne önemi var ol har
Sonunda buldum seni
Merhabar şiirlerime bakmaya ne dersiniz, buralar da yeniyim de yardımınıza biraz ihtiyacım var :)