Aşk kızıl kısrak
Özgür ve hesapsız seninle…
Delice koşmak
Toz dumanda güvende olmak
Rüzgara kafa tutmak
Seninle…
Hangi işi yaparsan yap
Gelecek senin, gün senin
Örnek aldığın dünde senin
Gerçi sen işini bilirsin ama…
Duruma göre kuşanırsın ya
Girdiğin ilk ortamda
Ütümü aldım elime
Başladım ütülemeye
Önce bol bol kafa ütüledim
Yok olmadı vazgeçtim
Kırışıklıkları düzeltemedim.
Döndüm kendimi ütüledim
Konuşurken söylemez
Dinlerken duymaz oldun
Yar…
Aramızda yarlar mı var
Bu yakınlıkla uzaklaşmalar
Söyle derdin mi var
Bir zerre beyaz
Haykırmış kara dünyaya
İnadım inat
Tutunacağım sana, bırakmayacağım
Umutlarımdan caymayacağım
Bin kalleşe bakıp
Gittik Gelibolu’ya
Bastık kızıl toprağa
Bir rüzgar esti
Fısıldadı bir kadının sesi
Biz gelinle damadı kınaladık
Kurban olsunlar birbirlerine
Ocu bucu
Dediler
İnsanları paketlediler
Üstüne de şucu etiketini yerleştirdiler
Paketlere kin öfke sepelediler
Ayrık otlarını diktiler
Kollarım çekilmekte iki yana
Kaldım arada, bir ona bir buna
Sıkıntı verir, üzerler
Güya da beni çok severler
Annemin yemeklerini iştahla yerken
Karım pis pis süzer
Bir rivayet…
Eskiden askerler
Ok atarken, sırtlarını dayarmış kayaya
Güç alırken arkalarındaki taş dan
Emin olurlarmış,
Vurulmayacaklarından, sırtlarından
Tuval olayım
Hayallerin, gördüklerin
Düşsün üstüme
20 yıl fırça darbesi yetmedi
Tamamlanmadı resim henüz
Çok boşluk var
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!