Ak karda kara kahır
Hepsi birbirinden ağır
Ey hayat sor soruları
Ağır, ağır
Ümitsizlik, çaresizlik mi?
Belirsizlik, bitkinlik mi?
Sesin bahar,
Gülüşün bayram…
En güzel gündür
Bana gelişin…
Çocukluğumdaki
Kırmızı pabucum
Sana cır cır böceği demesinler
Kafa şişirici, cır cır
Sen ağustos böceğisin
En güzel aşkların, şahidisin.
Sürt kanatlarını birbirine
Yakamozlara alkış tut
Korkuyorum, sönecek mi bu şafaklarda yüzen al sancak
Zira yurtta tüten her ocak
Milletimin yıldızı için can mı verecek
Korkarım
Çoğu vatandan beslenen hain ocak
Canımızı almağa çalışacak
Bir ülke varmış
İnsanları aşksızmış
Aşk yasakmış.
Bundandır elbet
Geceleri karaymış, aysızmış
Ülkenin prensesi
Gülibrişim ağacı
Dinlenirken gölgesinde
Seslendi hafifçe
Hişt sen ana mısın
Kollarını açan mısın
Su olayım, damlacık
Tıp diye tıplayayım
Gecekondunun teneke çatısına
Sonra tıpırdayayım kulaklarında
Zor hayatlarına renk vereyim
Çocuklar tempo tutsun notalarıma
Masalların gerçek olmasını istiyorum,
Gerçek olmalı masallar
Mutlaka, bir gün mutlaka
İyiler kötüleri yenmeli
Çocuklar benim çocukluğumdaki gibi
İnanmalı masallara
Sessiz ortalık...
Çökük omuzlu birkaç adam, birde imam
Hınca hınç kalabalık yok,
Çelenkler, kara gözlüklüler
Ağlaşmalar, taziyeler, methiyeler.
Ne güzeller aşklar geldi geçti
Yaşlı dünyadan
Toprağa ne zarif ayaklar
Şiirlere ne aşklar izler bıraktı
Ne gözler kalpleri yaraladı
Ne sesler titretti yürekleri
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!