Dilimde denizin tuzu kaldı
Tenimde güneşin izi…
Dalgaların müşfik sesi,
Kulağımda ninni kaldı….
Güneşin benzi soldu
Seni seviyorsam derinden derine
Küllenmiyorsa yangınım yollara inat
Bende varsa bu denli aşka istidâd
Bundan sana ne?
Başımı göğsünde farz edip dalıyorsam uykuya
İstifa ediyorum
dünyadaki görevimden
al Berkin çocuk
tut ellerimden
götür beni gittiğin yere
sıcak somun ekmekle
Kadınım ben
Ama önce insanım
Ne eteğim eksik
Ne aklım kısa
Zayıf olan
Belki narin bedenim
Ah aşk,sen ne destursuz yolcusun
Usul erkândan habersiz,
Ne vakit girsen hayatıma,zamansız
Ya beni beş geçiyorsun
Ya bana çeyrek kalıyorsun…
Ait olmanın
reddini taşıyor ruhum..
ne pahalı esvapla şişer
gururum,
ne kaldırımda
simit yerken
Annemin gözleri
Göçmen yeşili.
Tuna’nın kumunu taşır
İçinin hareleri.
Bildim bileli
Öksüz bakar
Bugün eskilerimden
Çarşamba pazarı kurdum kendime
En sevdiğim yaşanmışlarımı aldım
Halâ çok güzeldiler
Lâkin üzerime denk gelmediler.
Benimle yaşasınlar diye
Denizyıldızıydı bu yorgun yürek
Çalkantısında denizin
Issız sahile vurmuş kendini..
Bekler dururdu gelsin alsın diye
Bir el incitmekten ürkerek..
Özgürlük mü yalnızlığın ödülü
Yalnızlık mı özgürlüğün bedeli
Düşündükçe dipsiz kuyu
Nerede bu derin kuyunun suyu
Vermez bir damla, şifa niyetine
Yok! ! ! Bu, hayatın kuruyası huyu
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!