Sevgi kelebekleri...
Sevdâ kokan çiçekler...
Çile yüklü trenler...
Hayatın gerçek anlamı...
Pıt pıt atan kalpler...
Mutluluktan uçmak...
Gül olasıca
Kokasıca mevsimler boyu
Rengi koyu
Dudak kadar emin
Gül olasıca
Batasıca ellerime kanatırcasına
Ben Kerbelâ’yım
Dökülü kan saklı damarlarımda
Islak yüreğimde bir feryâd kopar durur
Gözyaşlarım tahammülde ama
Korkuyorum
Göğüs kafesim koy verecek gibi
Ey beni ateşe salarken gülen
Uğruna yandığın ben miyim acep
Su muydu tuz muydu senden dökülen
Kahırla andığın ben miyim acep
İzzetim, şerefim, şanım, onurum
Mavi gözlerim karardı
Karda izlerim karardı
Düştüm dizlerim karardı
Ben öldüm
Dağlarda sümbül açtı
Verseler üzümün' cümle bağların
Bana mısın demem suyun sıkarım
Delseler üstünü bütün dağların
Koysalar içine, yine çıkarım
Gülmenin bedelin ağır ödedim
Bilmiyorsun nedir derdim
Bir canım var candan öte
Göz yaşıyla dolu ardım
Öyle bir yaş, kandan öte
Yandı yürek oldu kömür
Hani her şair bahseder ya geceleyin doğan güneşten
Umutsuz anlarda
Hani her şair de aşıktır
Üstelik terk edilmeyeni de yoktur aralarında bir haince
Yarısı öksüz, yarısı yetim, tamamı da çilekeştir
Ne yaşamdan
Gözlerim görmese seni ne çıkar
Aklıma koyduğun izi özledim
Bir hasret, büyüyen benliği yıkar
Seni beni değil, bizi özledim
Afyonkarahisar - 25.09.2014
Baktı kızarak Göktanrı. Ve dedi ki; 'Yeterince mistik miyim? '
'Evet' dedi Aprunçur Kağa. 'Yeterince mistiksin. Lâkin bir sorun var. Sen fazla mistiksin. Neden hep görünmeye çalışmaktasın? Görünmemek daha kolay değil mi? Bıraksan da hissetsek, kendi başımıza! '
Baktı kızarak Göktanrı. Ve dedi ki; 'Yeterince mistik miyim? '
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!