Gözlerimi karanlığa
Sarıyorsam derdindendir
Alışıp da yârenliğe
Arıyorsam derdindendir
Kapılalı ol hevâya
Ey rûhumun aynası, ay yüzlü oğullarım
Bana toprağı özlem, mezar kazdırırsınız
Ey nurlu rûpâkında, sır gizli oğullarım
Her gurbette bana bir, şiir yazdırırsınız
Canım tenimde değil, canım ferimden azat
Destan olmak kolay dile, ölmek gerek adam gibi
Mahârettir ölmek bile, ya at gibi ya dam gibi
Sekiz kazma sekiz kürek, al toprağa verin beni
Tutuşmağa çıra gerek, zemherîde derin beni
Ağlamak güzeldir, gülmek de kezâ
Bir yudum sılaya çekilen ezâ
Ve düşen tek damla gözyaşı ile
Bir kalbe bin tâne kurulur fezâ
(Adana - 19.10.206)
'Damlarım' kelimesi ile dörtlük yazmamı ricâ eden Edâ Öztoksoy'a armağandır...
Damlarım damlarım
Gökyüzünden yağmur olup damlarım
Sel götürse tepeleri dağları
Su geçirmez yine benim damlarım
Sanır ki ayaklar çamurda yürür
Çıkılmaz batağa giren danalar
Allâh'tan bir lîder isteyip durur
Öküze sadâret veren danalar
Yüceltir göklere kendi nâmını
Renginden korktuğun bir karış türâb
Rasûl'ün altında yatak değil mi
Kefense hâlleri eyleyen harâb
Siyahı kâbede etek değil mi
(istanbul-11.06.2005)
Bir güzele olsan aşık
Sevda sana ar demektir
Görürsen bir tutam ışık
Bir kurtuluş var demektir
Peteksize bal olursan
Düşüp çıkmaza çaresiz kalsam da
Her şeyi de benden vazgeç deme yar
Cümle yükü üzerime alsam da
Her şeyi de benden vazgeç deme yar
Tarla bile mutlu olur ekinle
Dişlerimin arasındaydı dünya
Tozbulutları toprağın da üstünde
Güneş yakmıyor
akıyordu gözlerime
Beni bir annem biliyordu
Bir de beni anneme öğreten
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!