Unutmak imkânsız
Gece hatırlatır seni kanarlığıyla
Ve doğarken güneş
Sabah meltemi taşırken seni yüzüme
Ne mümkün unutmak
Yoldan koşan çocuk
Özledim seni
İlk özlemin adını unutarak sevmiştim seni
Sanki hiç beklemeyecektim yollarını
Sanki her gün gelecektin
Hiç beklemeyecektim köşelerde
Beni unutma
Gök yarılsa yer çökse
Tane tane olsa bile umutların
Ve kararsa gökler güneşe rağmen
Bir fener al eline ve karanlığa inat
Beni unutma
nasılda konuyor pervazlara kuşlar
ötelerden gelmişçesine yorgun her biri
güvercinin gagasında serçenin gözyaşları
her damlasında senden bir haber getirmiş belli
nasılda düşüyor bakışlar tozpembe uçurtmalarla
Gelinim, gelinciğim
gözümün matemi gel artık
kurak topraklar mı aldı seni hiç sormadan
sebep neden aramadan hangi talih çaldı seni
kıyametleri bahçesine gönderdi evimin
Şarkılar söyleniyor duyuyor musun?
Bestesin senin ellerin
Bir yarım kalmış türkü dilleniyor ardından
Tanıyorsun değil mi?
Bizim şarkımız
Hani tane tane söylediğimiz
Yoruldum, çok yoruldum
Kıyametler kopuyor ömür sahnemde
Bir fırtınaya umutlarımı teslim ediyorum
Yuvadan boşalırcasına yıkanan gökyüzünde
Kandır, gördüğüm kaskatı denizler
Bir ses bir soluk geceden yana
Koyu karanlıklar ardı sıra boğazımda
Bir yıldız kayarken çaresiz umutlarıma
Bozguna uğramış sel oluyorum bağımda
Susmak asıl dert bu, nasıl olsa konuşulur
Kavgayı hiç sevemedi gönlüm
Çok korkarım
Küçük bir çocuk düşer gecelerime
Usul usul gözyaşını bırakır yastığıma
Bir matemin hüznünü emanet eder odama
Sonra titreyerek rüyalarına gider çocuk
Nedeni bilmek isterdim herşeyinin
Ağlama deyip gelmek kapına yakarırcasına
Laleleri, gülleri olan en güzel nihal
Al sana getirdim deyip kalpten yarama
Ne dersen de ben olayım senle kalan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!