Lâ’yı giyinmiş
Ölüm aroması kokan zamandır artık bu
Ütüsü soğuk sayfalardan metruk bir şiveyle seslenir
Yüzü ötelere dönük
An’ın sonsuzluğundan beslenir
Cesur döngülere gebedir hayat
Aydınlığın tohumuna ses verir çatlak topraklar
Korkusu silinmiş direnişler üflenir ateşe
Yeniden örülür umudun kozası
Ve baharı cebinde taşır çocuklar
Kıvamı koyudur hayatın
Ki, bilmenin çocuğudur aykırı yaşamak
Gerçeklere sarılır tüm ikilemler
Küflü rüyaların teri bulaşır geceye
Ve gecikmiş zamanla demlenir şiirler
*
Destursuz
Ve nazar etmemiş gözle
Utancın dağlarında yankılanır sarımsı düşler
Vuslatı kurşuna dizer uzakların gardiyanı
İki ezan arasında boy verir çöküşler
Darası alınmış bir rüyadır hayat
Verilen her nefesle büyür ölümcül gölgeler
Yedi kat kendine iner insan
İç okyanuslarda seğirir umut
Ve kıyılara vurur boğulmuş kelimeler
Verilince alınamayan bir nefestir hayat
Durmadan celladını diriltir sallantılı düşler
Kalbin gevşek atışlarıyla adımlanır dünya
Yüzlerde solar korkunun akşamı
Ve umut kurtlanır zihinlerde
Açılmış bir uykudur hayat
İki kıvılcım arasında yaşanır kavgalar
Yaralandıkça menzili uzar hüzünlerin
Yağmurlar karışır mühürlü gözyaşlarına
Ve kan kokusuna bandırılır yeminler
Genetik bir döngüdür hayat
Ağıt yakarak uçar hüzünbaz kelebekler
İç savaşını yitirir bir gladyatör
Ve pişmanlık kokar cesetler
İnce işçilik ister huzur
Bir tesbihin döngüsüdür hayat
Saklıdır her boncuğunda ayrı heyecan
Aksak bir tempoda ilerler zaman
Avaz avaz susar yanıtı yasaklanmış sorular
Ve eylülden daha yorgundur insan
Direniş kokulu bir zamandır hayat
Her yaralı kuş kendi göğünü arar ömrünce
İnzivada kalır yitik cümleler
Zaman, hiç konuşmadan anlatır kendini
Ve fısıltıyla uyuyup çığlıkla uyanır insan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!