sen el değmemişliğin ipek kervanı
üzerinde dolaşılmamış zenginlik coğrafyası...
ben ise talan edilmişliğin binbir gece masalı
her köşesi örümcek ağlı yalnızlıklar sokağı...
ah sevgili,
sana susuyorum diye
kasımlar sağanak bırakır oldu üzerime
çok hatalıydım biliyorum
bir elimde hoyrat bir güze terkedilmişliğim
diğerinde şafağı olmayan tekilliğim
sensizlik;
gözlerinin okyanusunda yüzerken
habersiz yakalandığım bir tsunami.
sensizlik;
dünün amansız sellerinden kaçarken
masamda mektupların var
başlayalım diyen kaldığımız yerden...
oysa bir zamanlar
günlerimize geceler inmez iken
sert bir rüzgardı
belki de kara bir tren
şükür kavuşturana dostum,
bak birbirimizi bulduk sonunda!
buraların yabancısı da değilmişiz aslında...
yavaş yavaş anımsıyorum
biz seninle on yıl önce de buralardaydık
güzellerin bakışlarında aşka dair kanıtlar arardık
bir zamanlar
yarındım...
düşlerim büyüttü beni
bugüne uyandım
açar açmaz büyüledin gözlerimi
aşkınla aydınlandım
hey sen güzel kız
nasıl çıktın böyle doruklarıma
bir başına gece vakti, benden habersiz
patikalarımdan yukarı sessiz sessiz
yorgunsundur gel misafirim ol bu gece
bırakamam karanlıkta yapayalnız, kimsesiz
ne zaman yumsa gözlerini
yalnızlığın baykuşu
kış tutsaklığından kurtulur
yazı bekleyen düşlerimiz
sonunda
kalkıyordu gözlerimden
o dördüncü perondaki tren
ben olduğu yerde kalakalmış
öylece bekliyorken...
ah o bakışların yok mu...
Dünün aynalarından ayrı ayrı sırlandım
ıssız çöllerin nice serabında yıkandım
tersine akan mecnun nehirlere dadandım
bir sende rastladım o masum çocuk yüzüme
yıldızsız gecelerde çaresiz oyalandım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!